Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

metin çulhaoğlu - aydın hep günah keçisi mi olacak?
Türkiye ve felsefe... Hayalciliğe hiç gerek yok. Türkiye’de felsefeye, (siyasal ve toplumsal bilinç) işlevi beklentisi ile bakmak hayalcilik oluyor. Bu ne anlama geliyor? Türkiye aydınının hiçbir zaman "soyut düşünemeyeceği", sistem kuramayacağı, model oluşturamayacağı, faaliyetinin nesnelerini en geniş bir çerçevede yerli yerine oturtamayacağı sonucu mu çıkıyor? Böyle sonuçlara ulaşmak için acele etmemek gerekiyor. Çünkü Türkiye aydınının kendine özgü bir "avantajı" olduğunu sanıyorum. Batı aydınını geçmişte diri, araştırıcı ve eylemci yapan, uluslararası coşku dönemlerinin dürtüsü yanında, sahip olduğu felsefi sistemin bütüncülüğü, kapsamlılığı ve bu anlamda doyuruculuğu idi. Türkiye aydını, böyle sistemlere sahip değil. Buna karşılık Türkiye aydını, belki de başka ülkelerin aydınlarından çok da ötede kendi toplumunun, geçmişinin ve bugününün, aydın olarak kendi damgasını belirgin bir biçimde taşıdığının bilincine varma şansına sahip görünüyor. Bir başka deyişle, subjektif bir öğe olarak Türkiye aydınının gerçek gücü, geçmiş eyleminin toplumsal-siyasal oluşuma vurduğu damganın belirgin oluşundadır. Sorun, Türkiye aydınının bunu gereğince bilince çıkarabilmesidir. O halde, Türkiye aydını geleceğini arıyorsa, önce geçmişini kendi elleriyle kurmak zorundadır.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.