Düşünmenin önüne geçebilsem, hiç de fena olmayacak. Düşünceler her şeyden daha tatsız. Yaşayan etten bile tatsız. Uzanıp dururlar, bitmez tükenmezler ve insanın ağzında acayip bir tat bırakırlar. Sonra, düşüncelerin içinde kelimeler var; tamamlanmamış kelimeler, eksik kalmış cümleler... Durmadan geri gelirler...
Gövde, bir kere yaşamaya başlayınca, bu işe kendi kendine devam edip gider... Ama düşünce öyle değil... Düşünceyi ben sürdürür, ben geliştiririm... Varoluşmaktayım. Varoluşmakta olduğumu düşünüyorum. Şu varoluşma duygusu ne kıvıl kıvıl bir şey! Onu ben sürdürüyorum yavaşça. Düşünmemi durdurabilseydim... Çabalıyorum buna, başarıyorum... Kafamın içi dumanla doluyor gibi ama işte yeniden başladı... "Duman... düşünmemek... Düşünmemek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek."
Bitmek bilmeyecek mi bu?