Selam okur dostum! Yeni bir Türk yazar okumuş olmanın ve bu kalemin sağlamlığı ile doğru zamanda tanışmış olmanın hazzı var içimde. Emre Timur Şizofren de bir şizofreni hastasının kendi ağzından hastalık sürecini ve bu süreçte yaşanan olumlu olumsuz tüm gelişmeleri ele almış. “12 Eylül döneminin kanlı soğuğunda, aşkın, deliliğin ve ihtilalin gölgesinde hayata tutunmaya çalışan bir “öteki”nin, bir şizofreni hastasının kendi ağzından, hastalığı yenme öyküsü…” yazıyor arka kapakta. Yazar kitabın girizgâhını arka kapakta yapmış esasen. Siyaset, aşk, toplumsal meseleler, bilim, kişisel gelişim gibi bir çok konuda size anlatacaklarım var demiş. Hayata zaten yenik başlamış kahramanımızın çocukluğunda yaşadığı kayıplar ve üzerine taşıyamayacağı kadar ağır yüklerin yüklenmesiyle ortaya çıkan hastalığı uzun yıllar nasıl taşıdığını, bu vesile ile tedavinin çeşitliliğinin yani sıra zorluğunu, şizofreni hastalarının belkide hiç bilmediğimiz saplantı ve korkularını etkileyici bir dille ve süslü bir üslûpla anlatmış yazar. Kitap sadece hasta bir adamı ve onun aşkını mı konu alıyor peki?Yoksa sadece akıl hastanesinin o okumaya bile korktuğumuz gerçekliğini mi? Hayır! İnsanoğlunu birbirine kırdıran en derin meseleye, ötekileştirmeye de dikkat çekiyor. Savunduğu siyasi görüşten ötürü ötekileştirilenler, fiziki kimliğinden ötürü ötekileştirilenler, yazılmış kaderinden ötürü ötekileştirilenler ve en çok da düşünme yetisi farklılığından ötürü ötekileştirilenler… Bizden farklı olanı yok sayıp; sorgulamaktan, anlamaya çalışmaktan ya da kabullenmekten kaçan tüm bireylere bir öz eleştiri yapacak satırlarla dolu kitap. Altını çizdiğim ve yoluma ışık olacağına inandığım satırlarda birçok şairin, yazarın, düşünürün, sanatçının sözlerine sıkça yer vererek anlatımı çok daha zengin kılmış Timur. Kadın karakterin konumuna ve ona biçilen kadere odaklanınca aslında hâlâ ülkemde kadına olan yaklaşımın aynı olduğunu görmek beni çok etkiledi. Kitapta yazarın psikoloji üzerine verdiği bilgileri, oluşturduğu kurgusunda öyle güzel yerleştirmiş ve olayın akışını farklı zaman dilimlerinde olmasına rağmen öyle sağlam temellere oturtmuş ki bir kitaptan beklediğiniz hemen hemen her şeyi sunuyor size yazar. Kitabı gelişi-güzel okursanız evet size şizofreni hastası bir adamın dramatik öyküsü gibi görünecektir. Ama eğer siz kitapta alta metinde bana neler sunar düşüncesiyle yola çıkan bir okursanız bu kitap felsefi değeri olan bir yapıta dönüşür. Nietzsche`den Bediüzzaman `a, Neşet Ertaş`tan Cahit Zarifoğlu`na, Platon`dan Che`ye, Albert Camus’tan Franz Kafka `ya…gibi bir çok düşünürün fikirlerinin yer aldığı o dolu dolu paragraflar size zengin bir okuma şöleni yaşatıyor. Kitabın ana fikrinde hangi eylem vardı derseniz kesinlikle “düşünmek” derim! Düşünmekten kaçmayan ve düşünenlerden korkmayan her düşünürün düşüncesine ihtiyacı var bu dünyanın. Emre Timur kitabı öyle etkileyici bir sonla bitirmiş ki kurgudaki başarısına alkış tuttum. Akıcı ve renkli üslûp, zengin bir anlatım ve alt metinde yoğun felsefi görüşler ile benim ısrarla ve gönül rahatlığı ile tavsiye edeceğim bir kitap Şizofren. Birkaç alıntı bırakıp çekiliyorum. Hepinize keyifli satırlar.

ŞizofrenEmre Timur · Az Kitap · 2018427 okunma

··

40,8bin görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma Acar