Gönderi

Vahiy Medeniyeti
"Osmanlı dünyasına Itrî gibi semâvâtın dilini arza nakledebilen bir tercemânın gönderilmiş olması, herhalde bir lutf-i ilâhîden başka birşey değildir. Itrî müsıkîsinin murâdı, seslerin kurduğu fevkalade mücerred ve estetik bir dünyayı da aşarak müştâk ruhlara ve mahzûn gönüllere mâverâdan bir haber, bir feyz ve neş'e ulaştırmaktır. Itrî mûsıkîsinin nota ile tesbit edildiği sayfalara bakıldığında mûsıkî işaretleri çok sade ve basit olarak görülür, Bu belki bir manada mûsıkînin üstlendiği yüce gâye yanında gösterdiği tevazuu ifade eder. Ancak bu sayfalar seslendirildiğinde Bu seslerin taşıdığı ve naklettiği haberin ihtişamı ortaya çıkar ve Itrî mûsıkîsinin gayesi bir gönül muştusu ve bir şifa neş'esi olarak gönüllere yansır. Eski mûsıkîmiz, temelinde vahiy medeniyetinin tebliği, inşasında o muazzez medeniyetin asırlar boyu gelişerek ortaya koyduğu değerleri olan Osmanlı medeniyet yorumunun seslerle bina edilen bir dünya üzerinden muhteşem hikâyesidir. Itrî'ye ait eserlerin ilk sırasında tekbîr ve salât ü selâmlar gelir. Bunlar bütün Islâm dünyasını, medeniyette hâlen aşılamamış bir zirve olan Osmanlı zevki ve görgüsü üzerinde birleştiren âlemşumûl eserlerdir. Besteleri mûsıkî yönünden bakıldığında fevkalade kısa ve basittir, toplumun her ferdi tarafından kolaylıkla icra edilebilirler. Ancak bu besteler, Islâm medeniyetine ait duyarlık ve duygusallık yönünden değerlendirildiğinde son derece etkileyici ve birleştiricidirler. Gerek tekbîrin, gerek salât ü selâmların ilk perdeleri cumhur olarak okunmaya başlanınca bir anda ruhlar irkilir, bedenler toparlanır ve ihtiram biçimine girer, ruhların ilâhî haberi alması ve bu haber ile meşbu olması bir an meselesidir. Tekrar alınan tekbîr ve devrî bir biçim içinde okunan salât-i ümmiye bir an içinde cemaati ağuşuna alır, dünyevî gâile ve hâilelelrin arasından sıyırarark aşk ve muhabbet iklimine vâsıl eyler. Bakışlar yumuşar, yüz çizgileri gevşer, hal ve tavırlar hilm ve vakar ile zenginleşir ve göz pınarları bir huzur ve sükûn âlemine girmenin şükrü içinde nemlenir. Tekbîr ve salât ü selâmlar cemaatin tesânüd ve vahdetinin müşahhas ve vazgeçilmez âyineleridir, cemaat o âyinelere bakarak âidiyet ve mensubiyetini idrâk ve takip edeceği yolu tayin eder."
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.