Gönderi

Bir düğün kalabalığının içindeyim, bir atımlık tabanca tutturmuşlar elime o silahla ne yapacağımı bilemiyorum, coşkuyla ateş mi etmeliyim havaya, bir düşmanımı gözüme mi kestirmeliyim, ya da silahı kalbime dayayıp şu allahın belası gürültüden bir an önce kurtulmaya mı çalışmalıyım bilmiyorum. Oysa sevdiğimi sanıyordum insanları ; ortak tükenişimizi, kayboluşumuzu, bir tekrardan ibaret olduğunu ilkokul ikinci sınıftan beri bildiğim zavallı yazgımı kemiklerimde hissediyorum. Aynı kıyameti yaşayacağımızı biliyordum, aynı tanrı tarafından cezalandırılacağımızı ya da aynı toprağın şefkatiyle sonsuza dek yaşayacağımızı.. (Kuş gibi uçacak sanıyordum, taş gibi yere düştüm.)
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.