Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
“Kaar neden yağaar, kaarr?”
Gölgesizler Hasan Ali Toptaş’ın okumuş olduğum ikinci kitabı. Daha önce “Kuşlar yasına gider”i okumuş ve kitabın olumlu yönleri olsa da bir bütün olarak fazla beğenmemiş ve burada paylaşmıştım. Bu kitapta ise; kurgusundan hikâyeye, karakterlerden diyaloglara, sembollerden tekrarlara, satır aralarından finaline kadar yazara hayran kaldım. Yazar bize,
Âmâk-ı Hayal
Âmâk-ı Hayal
de olduğu gibi bir rüya süresi kadar değil de, bir çırağın bakkala gidip gelmesi kadar bir zaman diliminde anlatmak istediği bütün dünyayı dolaştırıp tekrar sahnenin başına döndürmüştü. Kitap, bir berber dükkânındaki anlatıcının doğal gözlemleriyle ve sıradan bir şekilde başlıyor. Bir köy berberinde sıradan müşteriler arasında anlatıcımız. Tabii kitabın adı “Gölgesizler” olunca post modern bir kurgu beklediğim için hazırlıklı okuyordum. Gölgesi olmayanın neyi olabilir ki? Post modernlik çıktığından beri okurun öyle bacak bacak üstüne atıp keyifle okuma gibi bir şansı yok tabi. Yazar ister anlatır, ister şüpheye düşürür, ister okura bırakır, hikâyeyi devam ettirsin veya ne halleri varsa görsünler diye! Ne zaman, nerde, ne geleceğini kestirmek zor. Tedbirli olmak lazım:)) Eğer hazırlıklı okursam tuzaklara düşmeden, yazarın beni şaşırtmasına engel olabilirim. Öncelikle üst kurgu kısmı kolay diyelim, anlatıcı berberde ve kontrol onda. Buraya kadar güvendeyiz. Bundan sonrası post modern anlatının insafına kalmış durumda... En sık rastlayacağımız ifadeler; belki, ola ki, sanki, kim bilir, ya da, belli değildi, söz gelimi, gibiydi! Hatta yokmuş gibi bir şey. “Zaman kim bilir ne zamanmış.” Belki bütün bunlar olmadıysa bile farklı senaryolar, farklı ihtimaller olabilir. Hepsi bir arada, ya da hiç yoklar. Sait Faik hikâyeleri gibi. Sait Faik direğe yaslanıp limanı seyreden adamın hikâyesini anlatırken, Belki o adam bendim, belki de öyle biri yoktu demişti. Adına o zamanlar post modern demese de herhalde bugün okurların düşeceği zorluklara hazırlamıştı bizi. İşte berber çırağı bir jilet almak için çıktığı dükkâna bir daha dönmeyince ilk kaybolma gerçekleşiyor. Ondan sonra kaybolmak bir rutin haline geliyor kitapta. Romana hayat veren bütün kahramanların varlığı yazarın insafına kalmış durumda. Hiçbirine çok fazla bel bağlayıp güvenme imkânımız yok. Karakterler bazen kaybolup bazen yüz yerde birden ortaya çıkınca sağlam bir zemin bulmakta güçlük çekiyoruz. Bu zemini bulabilmek için yazarın oyunlarının peşine takılmamaya karar verdim :) Birincisi gözüm hep finaldeydi, bu kadar çok hikâye nasıl toparlanacak diye. İkincisi romanda gerçek olduğu garanti olan sahneyi sürekli aklımda tutmaya çalıştım. Bu şekilde pergelin çivisinin beni hikâyenin merkezinde tutacağını düşündüm. Böylece tek garanti olan sahnenin anlatıcının berberde bulunması ve berber koltuğunda suratı köpüklü bir müşteri bulunduğuna karar verdim. Bir de karakalemle yapılmış güvercin resmi olduğuna. Bunun dışındaki tüm sahneleri tuzağa düşmeden okumaya çalıştım. Berber dükkânındaki ruhu daralan müşterinin durumuna düşmeden, oradan caddeye bakmaya çalıştım. Elimizde tek garanti kale olan berber dükkânından… İster istemez küçük hikâyelerin bizi peşine takmaya çalıştığı zamanlar oldu. Bazen bir bekçinin, bazen bir güvercinin, postacının, bazen bir muhtarın peşine takılıp gitsek de hazırlıklıyım, tuzaklara düşmeden ana fikri ve ilk sahneyi gözümün önünden ayırmıyorum. Hikâyenin geçtiği tek mekân köy; ama oraya da ne bir milletvekili geliyor, ne bir çerçi, gelen giden yok. Köyün olup olmadığı bile belli değil! Hiç kimseye güvenmemek lazım. Bir berberin köyden kaçması da, bir berberin köye ansızın gelmesi de kafa karıştırıcı, tekerleme gibi. Dikkatli olsak iyi olacak :)) Evet arkadaşlar, devir öyle bir devir ki kitap okumanın bile zevki yok. Modern zamanlarda okumak zorlaştı. Ben ilk sahneyi, berber dükkânını merkezde tutacağım derken berber dükkânı sır oldu kayıplara karıştı, tıraş olmak için jilet bekleyen müşteri de. Elimizde bir anlatıcı kaldı, bir de müthiş bir kurgu ve harika bir kitap. Ortaya çıkan güzel eserin hatırına yazarın bize yaptığı bütün zulümleri bağışlıyorum. Kelime oyunları, anlatım tekrarları, absürt hikayeler, gereksiz gibi görünen detaylar, neden ısrar edildiği belli olmayan semboller, var olduğu kesin olmayan kahramanlar, hep sağlam bir hikayenin taşlarıymış. Bu taşları bize düzenli aralıklarla ve ısarla hatırlatan yazarımız bizi sürekli hikayenin içinde tutmuş oldu. Biz nereye tutunacağımızı bilemezken... Bir de filmi varmış, izlemek için sabırsızlanıyorum. Önce kitabı okuyup sonra filmi izlemenin iyi bir tercih olduğunu düşünüyorum. Filmin kadrosu da çok iyi benden söylemesi. youtube.com/watch?v=io5n-VL... İyi seyirler…
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 201512,6bin okunma
··
1.948 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Resul Bey filmi izleyince anlaşılmayan kısımlar biraz daha anlaşılıyor. :) Hasan Ali Toptaş da filmde birkaç yerde görünüyor. HAT' ın 6 kitabını okudum ama en beğendiğim eseri Gölgesizler'di. Diğerlerini beğendiğimi pek söyleyemem. Elinize sağlık.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Mustafa Hocam, iyi yazarların çoğunun vasat kitaplarına rastlayabiliyoruz. Ben bir kaç yazarda yaşadım bu durumu. Bir yazar iyi diye her yazdığı şahane bir eser olmuyor veya sıradan bir eserine rastladığımız bir yazarın harika bir kitabı da olabiliyor. Biz hemen baş tacı ediyor veya silebiliyoruz. Keşke her yazarın bütün kitapları hakkında bir başucu eserimiz olsa, doğru yazarlara doğru kitaplarıyla başlayabilsek. Bu olmadığı için bu platformdaki birikimi doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Burada her yazar hakkında geniş bir değerlendirme yapabilecek birikim var. Bu açıdan şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Katkınız için teşekkür ederim...
Neşe okurunun profil resmi
Resul Hocam, kitabı bitirince incelemenizi okudum. Nasıl da kararında ve güzel yorumlamışsınız. Yazarın okuduğum ikinci kitabı bu. Diğer eserlerini de okumayı düşünüyorum. Elinize sağlık. Ne iyi etmişsiniz bu esere inceleme yazmakla.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Benim de yazdığım zaman ikinci Toptaş kitabımdı. Daha sonra bu izi takip etmeye devam ettim. Kuşlar yasına gideri çok beğenmemiş ve bunu da yazmıştım. Siz de yakın zamanda o kitabını okudunuz, ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Ama bu kitap tam ustalık eseri ve övgüye değer. Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. Güzel kitaplara rastlamanız dileğiyle..
1 sonraki yanıtı göster
Eylül Türk okurunun profil resmi
"Ortaya çıkan güzel eserin hatırına yazarın bize yaptığı bütün zulümleri bağışlıyorum." Bu cümle dâhi eseri okutturur Resul Hocam. :) Çok güzel ve keyifli bir tahlil olmuş, filmi izleyebildiniz mi?Mükemmel bir yapım bile olsa Toptaş'ın kaleminde ki ustalığı yaşatabileceğini düşünmüyorum nedense...
Resul Bulama okurunun profil resmi
Evet, filmini de izledim Eylül Hocam. Tabi bir kitaptaki detayları, tahlilleri filme yansıtmak çok kolay değil... Hele post modern olunca; belkiler, sankiler, olakiler havada uçuşuyor. Kitaptaki tadı tam olarak flme yansımış diyemem. Ama kadrosu çok iyiydi. Filme H.A.T da monte edilince çok ilginç olmuş. Evinin penceresinden halimize bakıyordu. Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum :))
1 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Resul hocam emeklerinize sağlık. Benim de uzun zamandır kitaplığımda bu kitap. Kuşlar Yasına Gider’de biraz hayal kırıklığı yaşayınca bu kitaba da başlayamadım bir türlü. Bu esnada sevgili Selman’ın hediye ettiği Heba da dahil oldu kitaplığa. İncelemeniz oldukça ilgi çekici. Gölgesizler’i okunacaklar listesinde birkaç basamak yukarı çekiyorum:)) Keyifli okumalar...
Resul Bulama okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Necip Hocam. Ben de "Kuşlar yasına gider" de hayal kırıklığı yaşayangillerdenim. Bu yüzden Toptaş'a karşı ön yargılı olarak okumaya başladığım halde ve post modernlik konusunda okuma keyfinden çok kurguyu yakalamaya çalışmama rağmen çok beğendim kitabı. Yazarla birlikte nereye gittiğini bilmesek bile seyahat etmek güzeldi. Bence de biraz üst sıralara alabilirsiniz. Mutlaka okuyun bence. Güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum. Size de keyifli okumalar :))
BERİİ okurunun profil resmi
Kitabı bitirdikten sonra incelemenizdeki "Ortaya çıkan güzel eserin hatırına yazarın bize yaptığı bütün zulümleri bağışlıyorum." kısmı benim için son noktayı koydu.👏👌👏
Resul Bulama okurunun profil resmi
Bağışladım gerçekten, affettim :) Bu yüzden yeni kitabını okuyorum şu an, Siz de okumuş, kaybolmuşsunuz. Keyifli okumalar :))
Liliyar okurunun profil resmi
Tuzağa düşmeden Hasan Ali Toptaş okumak o kadar zor ki.. Kitabı hem okudum hem de okuyan bir arkadaşımdan en ince ayrıntısına kadar dinledim. Sağolsun. 😄😄 Kaleminize sağlık. :)
Resul Bulama okurunun profil resmi
Çok hazırlıklı okudum bana kalsa, takılıp kalmayacağım diye. Ama berberde tutturamadık ne yazık ki.. Çok beğendim kitabı. Özellikle kurgusu ve satır araları çok iyiydi. Okumaya değer... Teşekkür ediyorum değerli katkınız için :))
Nilüfer okurunun profil resmi
Resul Hocam daha başlarındayım kitabın ama anlatımına, tanımlamalarına bayıldım. Siz de gayet güzel anlatmışsınız. Elinize yüreğinize sağlık.
Resul Bulama okurunun profil resmi
Teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Keyifli okumalar dilerim :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.