Jacques Derrida'yı, https://1000kitap.com/yazar/muhyiddin-arabi'yi okudukça daha iyi anladığımı, ikisinin birbirlerinin düşüncelerini sökmeye yardım ettiklerini (ya da tersi) düşündüm. Bumdurum diğer başkaları için de geçerlidir: Attar ile W. Benjamin'i,
Gilles Deleuze'i ... birlikte okudukça daha iyi anlamak mümkün göründü.
Amacımız, sathi benzerlikleri dikkate alarak, bir şeyleri basitçe başka şeylere dönüştürmek değil elbette. Vakia büyük soruları yanıtlayacak da değiliz...
Yanıtlamaktan öte, yeni ve küçük sorular gündeme getirebilme çabası vereceğiz: 'Acaba böyle düşünsek ne olur? Farklıkları esas alan yaklaşımların yanında kesişmeler üzerine kurulu bir yapı kursak, ortaya nasıl bir görünüm çıkardı?
Coğrafya üstünlüğüniin dışında, farklı zaman ve mekanlarda yer alan
büyükleri, "düşünce yolcuları olmak bakrmından Tanrı'yı arayan kimseler olmak bakımından algılayıp, onların rüchaniyetlerini yarıştırmak yerine, " yoldaş" olabileceklerini düşünsek!
Açıkçası yola koyulduğumuz yer burası oldu.