Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Lacan'ın Platon'un Şölen'i Yorumu
Aşkımızı ilan ederek, yani sevdiğimize yüksek sesle dile getirerek, eksiğimizi veririz. Kendimizde bir şeyin kayıp olduğunu, eksik bir varlık olduğumuzu, tüm varlığımızla bir şeyi istediğimizi beyan ederiz. Böyle olduğu halde partnerimize varlık ve tamlık hissi vermeyi başarırız. Aslında (partnerimize) sahip olmadığımız şeyi hediye ederiz. Daha doğrusu, bizde eksik olan şeyi bir başka şeye çevirir, o kişinin buna iyi bakmasını isteriz. Bu ötekinin bizim eksiğimize burun kıvırmayacağını ya da onu ayakları altına almayacağını umarız. Açıkcası bazı insanlar diğer insanların onların varlıktaki-eksiklerini ya da eksik varlığını reddedeceğinden o kadar korkarlar ki onu açığa çıkarmaya, göstermeye, vermeye çekinirler. Bu durum, sevgisini ilan ederken duyulan bütün endişelerle yakından ilgilidir: "Seni seviyorum" demek "Ben eksiğim ve sen benim eksiğime sesleniyorsun" demektir. (Hollywood'un durumu fazla basitleştiren bir biçimde söylemeyi tercih ettiği gibi "Ben eksiğim ve sen beni tamamlıyorsun" demek değildir. ) "Seni seviyorum" demek, "bendeki eksiği ortaya çıkarıyorsun" veya "bendeki eksikle yakından ilişkilisin" demektir.
··
35 görüntüleme
Hasan Suphi okurunun profil resmi
Haklılık payı olmakla birlikte çok negatif bir tanımlama değil mi? Doğu'nun aşk anlayışında alışverişten ziyade -ki bunu işleyen şairler de var- birlikte daha yüce bir duygunun içinde erime, benlikten sıyrılma daha çok işleniyor.
Mihriban Karadağoğlu okurunun profil resmi
evet kitabın 7. bölümünde bahsettiğiniz şekilde de bir aşk tanımlaması var yanlış anımsamıyorsam Aristophanes de âşkın ikiden bir yapma olduğunu söylüyordu, yine bunun gibi farklı zaman ve kültürlerde aşkın farklı yorumlandığına dair söylemler de var.
Hasan Suphi
Hasan Suphi
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.