Gönderi

616 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bugün anlatacağım kitap Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtlar isimli kitabı. Yorumlarıma geçmeden meseleye edebi açıdan bakarak direk size bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Gerekçelerini aşağıda bulacaksınız. Bildiğiniz gibi biz Türkler Müslüman olmadan önce de tarih sahnesinin en eski aktörlerinden olan bir millet olduk. Müslüman olduktan sonra nasıl dünyaya hükümdar olduysak Müslüman olmadan öncede dünyaya hakim olduğumuz zamanlar olmuş. İşte bu aralarda biz Orta Asya’da Ötüken isimli bölgede hüküm sürüyormuşuz. Bunları neden anlattığımı merak ediyorsunuz. İşte Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtlar isimli kitabında siz Ötüken bozkırlarında gezecek, kımız içecek, bir savaştan diğerine katılacak, yaralanacak, ölecek, öldürecek, kılıç sallayıp ok atacaksınız. Aç kalıp ava çıkacaksınız. Çin akınlara katılan bir çeri olacaksınız. Esir alıp esir olacaksınız. Ama bir Türk olduğunuz asla aklınızdan çıkaramayacaksınız. Kitapta yukarıdakilerin hepsini ve fazlasını bulacaksınız. Yani özetle Gök Türk devletini konu alan çok çok güzel bir roman okuyacaksınız. Kitap tek bir olaya bağlı kalmadan birbirleri ile ilişkili ayrı ayrı karakterlerin hayatlarından kısa kısa kesitlerin işlenmesinden ibaret. Roman aslında iki ayrı romanın birleşiminden oluşmakta. İlk kitap, yani ilk roman Bozkurtların Ölümü isminde. İkinci roman ise Bozkurtlar Diriliyor isminde. Bozkurtlar ise bu ikisinin tek kitap haline getirilmiş hali. Bozkurtların ölümünde yoğun olarak açlık ve sefaleti bulacaksınız. Gök Türk devletinin Çin entrikaları ve kıtlık ile nasıl dağıldığını okuyacaksınız. İşte bu dağılmadan sonra Çin’e esir düşen Türklerin hayatlarından anları çok güzel bir dille okumuş olacaksınız. Bozkurtların ölümünde bu dağılışın Kür Şad’ın saray baskını ile nasıl manevi anlamda son bulduğunu görecek ve hüzünleneceksiniz. Bu baskının ayrıntılarına girmiyorum ama okumanız lazım. Bozkurtlar Diriliyor’da ise dağılan Türklerin nasıl birleştiğini ve eski gücüne kavuşmak için yaptıklarını okumuş olacaksınız. Kitapla ilgili genel değerlendirmelerime gelince… Kitap muhteşem bir dille yazılmış. Muhteşem deyince çok edebi, ağdalı bir dil mi? Kesinlikle hayır. Aksine oldukça sade bir dil kullanılmış. O kadar sade ki kitabın her sayfasında eski Türkçe kelimeleri bulmanız kuvvetle muhtemel. Kitabı okurken siyasete girmeden okumanızı tavsiye ederim. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun okumanız gereken bir kitap. Benim okunmuş kütüphanemde zamanında birbirleri ile davalık olmuş birbirine zıt siyasi görüşte iki yazar da mevcut. Atsız ve Sabahattin Ali… Bu kitabı okurken duyduğum heyecanın benzerini, aldığım lezzeti ne ne ilginçtir ki Sabahattin Ali’de de almıştım. Kitabı okurken o kadar kendimi Ötüken Bozkırlarında, Çin sarayında, avda, savaşta hissettim ve o kadar gaza geldim ki anlatamam. Bunu bir yazarın başarısı olarak değerlendiriyorum ama bu başka bir şey. Adeta kitapta sizi kelimelerle içine çeken bir tılsım var. Evet bir tılsım… Netice olarak ikinci kere sıkılmadan okuduğum bu kitabı kesinlikle ve şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum. Muhakkak muhakkak okuyun.
Uğur KOCA
Uğur KOCA
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202014,6bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.