Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

407 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
Bu kitabın, Dünya Fikir Mimarları dizisinin üçüncü cildi olduğunu tercüme eden Gülperi Sert'in sunuş yazısından öğreniyoruz. Diğer iki kitabı,
Üç Büyük Usta
Üç Büyük Usta
ve
Kendileriyle Savaşanlar
Kendileriyle Savaşanlar
'ı okumuştum. Tesadüf doğru sıralamayla okumuşum. Zweig'in biyografilerini okuyanlar bilir ama bilmeyenler için de şunu ifade etmek gerekirse, klasik biyografi anlatımından farklıdır. Bu kitap da diğer biyografiler gibi coşkulu ve derin tahliller içeriyor. Eğer kronolojik bir beklentiniz varsa uzak durun. Daha derin, edebi anlatım ile cümleler birbirini kovalar. Kitabı tercüme eden Gülperi Sert de, sunuş yazısında çok güzel bilgiler veriyor. İzlediği yolu anlatırken, anlaşılmayan veya açıklanması gereken kısımları da dipnot olarak verdiğini ifade ediyor. Bu çok önemli. Zweig'in birden fazla dile yatkınlığı, o dillere ait cümleleri de eserlerine almasına yol açar. Bunun sebebi de, Zweig'in seçkin bir okur kitlesine hitap etmesiymiş . Gülperi Sert'in aydınlatıcı sunuş yazısı (gibi yazılar) keşke, başka kitaplarda da olabilse. Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar ile Zweig bizleri, 'bu sanatçıların kendi iç dünyalarına götürecektir. (s.1)'. Bu sayede serinin diğer kitaplarıyla arasındaki farkı da gösteriyor. Bu üç ismin evreni, çevreyi ya da hayalleri satmayıp, kendi dünyaları üzerinden bir sanat yaptıklarını anlatır. Zweig, en başta içe dönük yazarla dışa dönük yazarların farkını ortaya koyarak, şu an okunan kitabın, 'ben' merkezci yazarlardan oluştuğunu belirtir. Realistirler; belgeli konuşmayı ve olayları olduğu gibi anlatmayı severler. Biyografi yazmanın ve özellikle de birisinin kendisini (oto-biyografi) yazması zordur. Çünkü içerden dışarıya aktarım yaparken insan kendini tam olarak ifade edemeyebilir. O yüzden kolay gözüken otobiyografinin hiç de kolay olmadığını vurgular. Zweig'in kitaplarına biraz korku ile başlanabilir. Ama okudukça sizi içine çeken bir yapısı var. Kelimeler peşi sıra geliyor. Bırakmıyor sizi. Kelimeler size, siz de kelimelere dokunarak ilerliyorsunuz. Casanova'nın hayatına odaklanıyor. Şöhretli olmak için mücadele etmediğini, o beğeni, ün, tanınmanın kendisine doğrudan geldiğini ifade ediyor. Faklı yerlere, mekanlara, ülkelere gidip, meslek, çevre, ortam, kadın değiştirse de yine de kendisi kalan bir kişiden bahsediyor Zweig. Zweig, Casanova'nın edebi yönünü anlatır: Felsefi sözlerle yazılarını doldurmadan, olduğu gibi, aynen bir dedenin etrafına topladığı torunlarına başından geçenleri anlatması gibi anlatır diye ifade eder. Casanova'nın kaba bir şekilde milletin cebini boşaltmak yerine hiç hissettirmeden asil insanların ceplerinden paralarını alması hünerinden de bahseder. Bu dünya için yaşayan Casanova'nın hayatına şiirsel bir anlatı ile dokunur. Öteki dünyası yoktur. Burada yaşar ve burada ölen bir kişinin kendine ait dünyasının ipuçlarını anlatır. Bencilliği sonuna kadar savunur ve o doğrultuda hareket eder. Zweig yine uzun uzun cümleler kullanır. Kelimeleri vagonlara yerleştirir/ katar vagonları çeker / cümleler ağırlaşır/ katar da uzar, cümleler de uzar. Casanova'nın, a'nı, kendini, isteklerini, sorgusuz sualsiz ve sınırsız yaşam aşkıyla yaşadığını söyler. İçinde sadece 'ben' olduğunu ve o şekilde hayatın yollarında dolaştığından bahseder. Psikolojik derin tahlillerle iç dünyasını anlamaya ve onu okuyucuya anlatmaya çalışır. Bunu yaparken de çok dikkat eder. Haksızı haklı, haklıyı da haksız yapmamaya çalışır Zweig. Stendhal olmak için karşılaşılan güçlükler; Kırmızı ve Siyah ile Stendhal adını alan Fransız bir yazarın iç dünyasına yolculuğa çıkartıp, Fransız sokaklarında dolaştırıyor. Tolstoy'un yaşadığı yere sonra da eserlerinin içine giriyor. Oralardan bizlere görmediğimiz, duymadığımız ya da o şekilde bakmadığımız şeyleri aktarmaya başlar. Bize iyice yaklaşır; bir kitap sayfası olur. Öyle gizem dolu, uçuk hikayeler peşinde koşmadığından; ayağı yere sağlam basacak şekilde var olan durumu öznel açıdan ulaştırır. Savaş ve Barış'ı eksiksiz (bir belgesel gibi) bir şekilde aktarmak için sadece masa başında oturup, dışarı seyredip, kalem, kağıt ve içecekle satırları örmemiş. Savaşın geçtiği mekanları dolaşmış, yanlışlık olmaması için Genelkurmay'dan haritalar alarak, savaş alanlarını ince ayrıntısına kadar dolaşmış, hesap yapmış. Tolstoy, duyduğunu, gördüğünü unutmaz ve o şekilde aktarır; içinde şeytani bir güç ya da gizem dolu satırlar bulunmaz der Zweig. Tolstoy'un sanatı, karşısında bulunan kişiyi yanıltmayacak, yanlışa sürüklemeyecek, şaşırtmayacak, 'nasıl yani' demeyecek kadar açıktır der. Başının üstünde haleler olmaz. Olsa olsa görünmeyeni adım adım göstermeye çalışır. Zweig'in gözünden Tolstoy, Dostoyevski kıyaslamasına da bakacağız. Dostoyevski'yi
Üç Büyük Usta
Üç Büyük Usta
da ballandıra ballandıra anlatmıştı. Burada da bu ikili arasındaki temel farkları okuyucuya aktarıyor. Zweig'tan yine muhteşem bir biyografi. Zor, meşakkatli, kapsamlı bir çalışma. Bu kitap herkese hitap etmiyor. Özellikle okumak isteyen veya edebiyat üzerinde kalem oynatan kişiler içinde kendilerini cezbedecek mutlaka bir şey bulabilirler. Üç serilik kitabın bu sonuncusu. Benim içinde bu seri içinde birinci
Üç Büyük Usta
Üç Büyük Usta
, ikinci
Kendileriyle Savaşanlar
Kendileriyle Savaşanlar
ve üçüncüsü de bu kitap oldu. Bu kitap da güzel ama niçin bu isimler seçilmiş (içe dönük yazarlar olduğu için seçilmiş diyor ama ?) - o soru işareti. Casanova nın tek kitabı var, o onu da yaşlılığında yazar. Stendhal kısmı da diğer iki kişiye oranla az. Ama Tolstoy'a geldiğimizde Rus edebiyatının büyük edebiyatçısını her yönüyle ele alıyor. Zweig yine muhteşem bir şekilde cümleleri arka arkaya sıralıyor. Zweig'in biyografilerini okumadan önce, acaba sorusu kafaya takılır. Yine kalın biyografi, 'ne anlatmış ki' diye içten içe düşündüm. Başlayıp başlamamak arasında gidip geldim. Ama başlandığında, elinizden bırakamayacağınız kadar akıcı, bilgilendirici, sürükleyici bir kitap olduğunu ifade edeyim. Zweig yine zamana ışık olmuş. Bizde şu an o yakılan ışık altında bazı şeyleri görebiliyoruz. O yine zor olanı başarmış ve bizler de daha kolay olan okumayı seçerek onun aydınlattığı yoldan ilerliyoruz. Eğer biyografi okumayı seviyorsanız (Zweig tarzı) mutlaka okumanızda fayda var. Zweig bu kitabı 1928 yılında yazmış. Anlatılan üç kişiyi daha yakından tanıyıp, onların yazdıkları kitapları daha farklı bir açıdan okuyabilir ya da anlamaya çalışabilirsiniz. Benim için öyle olacak. Sıradanlığın dışına çıkıp iyi ve kaliteli bir şey okumak isterseniz bu kitabı mutlaka değerlendirin. Ezcümle: Bu kitabı 11 - 15 Haziran 2019 tarihleri arasında okuyup, inceleme yazısı ise 24 Haziran 2019 tarihinde siteye eklenmiştir. Tavsiye ederim.
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
Kendi Hayatının Şiirini YazanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,170 okunma
··
209 görüntüleme
mısra okurunun profil resmi
Stefan Zweig'ın biyografilerini okumak keyifli. Benim sıralamamın başında da Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski var. Bu kitabını da not ettim. Emeğinize sağlık bilgilendirici bir inceleme olmuş.
S. Ali okurunun profil resmi
Teşekkürler. Bu üç kitapta çok iyi. Size de iyi okumalar.
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Ne güzel anlatmışsın, ne güzel özetlemişsin, hayran kaldım. Kitaba çok hakimsin, okumamışsın, yemişsin, içmişsin, özümsemişsin. Tebrik ederim böyle güzel incelemeler yazarak ve yazarlar hakkında kısa, güzel, faydalı bilgileri bize aktardığın için. 👏👏👏
S. Ali okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bir şeyler karalamaya çalışıyoruz. Esasında çok daha uzundu ama kısaltarak ancak bu kadar sığdırabildim. Benim yazdığımdan çok Zweig'in kalemi mükemmel. Sıkmadan saatlerce anlatır gibi. Yavaşlar, hızlanır sonra yine yavaşlar ve hızlı tempoyla bitirir. Biyografileri fazla kişi okumuyor ama esas özlü sözler bu biyografilerinde ortaya çıkıyor. Herkese bu üç seriyi okumayı yine tavsiye ederim
Bu nice okumaktır okurunun profil resmi
Ben de bu seride sadece bu kitabı okumadım. Yoğun bir vaktime denk geldiğinden başladım ama devam edemedim. Pekçok noktada yazdıklarınıza katılıyorum.Bence Zweig romancidan çok biyograficidir ve asıl ustalığı biyografilerinde görülür.Guzel ,tatmin edici ve emek isteyen uzun incelemeniz için teşekkür ederim.
S. Ali okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Bir boşluk bulduğunuzda okumakta fayda var. Burada yazılamayan ve söyleyemeyen şeyleri de kitabın içinde bulabiliyorsunuz. Özellikle bazı yerler alıntı olarak eklenmedi ve yine aynı şekilde incelemeye eklenmedi. Güzel bir kitap. Tekrar tavsiye ederim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Eylül Türk okurunun profil resmi
Şu an eseri okuyorum, Tolstoy bölümüne geçmeden, soluklanırken, neler söylenmiş bakmak istedim. Eser ilk etapta korkuttu beni ama Zweig biyografi türüne apayrı bir kimlik kazandırmış.Nefis bir inceleme olmuş, emeğiniz varolsun.👌
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.