Gönderi

Ziya Gökalp
Doktor Nazım Bey beni ona tanıttı : Sana Paris'den gelmiş eski bir Türkçü takdim edeyim, konuşunuz ve anlaşınız!" dedi. Ziya Bey pek ziyade sevindi, Cağaloğlu'na doğru hem yürüyor, hem konuşuyorduk. Lakin ben artık doktor Nazım Bey'in, Abdülhamid devrinde, Paris'deki muhitimizde, tanıdığı müfrit türkçü. değildim, hayalini türkçülüğe ilk kaptıran her Türk'ün gördüğü Turan rüyasından uyanmıştım, ırk birliği gibi ve saf menşe'lerimize rücû gibi ilk şedid arzularımız bahsinde uslanmıştım, kendi vatanımızın o zamanki siyasi hududları içinde bir türklüğe razı olmuştum, bin yıl evvelini kable't-tarih sayarak, bin yıldan beri kökleştiğimiz Anadolu ve Rumeli topraklarında, daha küçük mikyasda bir türkçülüğe meyl etmiştim. O vakıtki tabiri ile, bir Osmanlı Türklüğü arzu ediyordum, Ziya Bey'e benim ustanmış düşünederim dar ve tatsız göründü.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.