Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

339 syf.
·
Puan vermedi
Anladım ki aklına geleni yazmak yazı yazmak değildir.
Cemil Meriç. Yarı aydınlık yarı karanlık bir hayatın yansıması. Hayatını, romanlarını vs okuduğumuz birçok yazarımız gibi onun hayatını da bir çile olarak nitelendirebiliriz. Sağ - sol departmanından kendisini uzak tutmaya çalışmış (!)düşünce dünyasında sürekli değişimler, gelişimler yaşamış. Sürekli okumuş, araştırmış bunun bedelini iki çift gözle ödemiş bir fikir adamı. Hiçbir izm'e bağlı olmayıp, hiçbir ideolojinin boyunduruğunda kalmadığını dile getiriyor yazar. Sorgulamak, her düşünceye saygı göstermek gerektiği kanaatinde. Ancak bunu ne kadar başarıyor orası tartışmaya açık. (Bu Ülke kitabı özelinde) Bu Ülke kitabı, Osmanlı'dan günümüz Türkiye'sine uzanan tarihimizin Batı-Doğu arasında sıkışmışlığını, daha doğrusu gelenek olarak Doğu'ya bağlı kalıp fikir olarak Batı'ya olan düşkünlüğünü eleştiriyor. Meriç, yazarlar üzerinden kendi fikrini satırlara işliyor. Batı, intiharlara sürüklenen, Tanrısını öldürmüş, yolları çamurlu, Haçlı seferlerini zihinlerinden kazıyamamış, medeniyet (!) sınırlarını kanlarla çizen bir coğrafya. Ona göre dünya üzerinde yaşayan her insan Avrupa'lı. ''İnsanı cemiyet yaratır.'' Mensup olduğu daha doğrusu mensubu olmayı reddettiği ama içinde bulunmaya mecbur olduğu Türk yazarları içerisinde kendini oldukça mutsuz hissediyor Meriç. Olabildiğince yalnız. Herhangi bir cemiyetin içinde olmayı istemiyor. İzm'ler, cemiyetler, gruplar... Tek başınalığın yolcusu olmak istiyor. Ama bu ne mümkün. Edebiyat dünyası adeta bir doğal yaşam. Edebiyat para etmiyor. Açlık öyle bir açlık ki zamanla etrafındakilere saldırır hale geliniyor. Açlıktan kimse kimseye acımıyor. Belki de çok karşı çıktığı sağ-sol ayrımından bir saf tutmak zorunda kalıyor. Hayatı büsbütün bir çelişki olan Necip Fazıl'ın yanında saf tutuyor. Dedim ya belki de bunu tutunmak için yapıyor ama yapıyor. BATI - WESTWORLD Gelelim Batı'ya. Meriç'in yazarlar üzerinden bulduğu tüm hakaretleri süslü bir şekilde yönelttiği Batı'ya. Medeniyet, Doğu'da başlamıştır. Çin matbaayı bulmuştur ancak Gütenberg almış, işlemiş, modernleştirmiştir. Batı itirazsız bir ülkenin model alması gerektiği bir medeniyettir kanaatimce. Zaten gelişime sırt çevirmek kendi kendine yetebilmek fikri ayağında dinamit taşır. Ne yazık ki, Doğu elindeki tüm ilimi, bilimi Batı'ya satmıştır. Medeniyet, gelişim Batı'nın omuzlarında yükselmiştir. Buna sırt çevirmek ise başlı başına bir intihardır. Meriç ne kadar Batı'yı ismini dahi duymadığımız birçok yazar üzerinden eleştirse de burada asıl oklar Atatürk'e çevrilidir. Atatürk'e olan sevgisizliği (ben düşman olarak nitelemek istemiyorum) ömrü boyunca sürmüştür. Buna saygı duyuyorum. Elbette ki kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ancak eleştiri saygı sınırları çerçevesinde eleştiridir. Nitekim bizim ülkemizde yaşayan hiçbir birey eleştirdiği adama saygı duymaz. Nefret eder. Ölesiye nefret eder. İçte duyduğu sevgisizlik yardan yuvarlanan bir kartopu iken zamanla çığ olur. Kendimden biliyorum. Biz eleştiri yapamıyoruz. Hele hele özeleştiriden bihaberiz! Böyle diyorum ama Meriç önsözden sonra kendisi için şu eleştirileri dile getiriyor: -Hasta bir gurur, pencerelerini dış dünyaya kapayan bir ruh... -Anladım ki aklına geleni yazmak yazı yazmak değildir. -Fırsat Yoksulu NECİP FAZIL KISAKÜREK Meriç, toplantıların birinde Necip Fazıl'ın kendisine yönelik ''Cemil Meriç, sen Türk olamazsın!'' dediğinden bahis açıyor. Özeleştiri yoksulu olduğumuz varsayarsak Necip Fazıl haklı olabilir. Şimdi hazır konu saygıdeğer hemşehrim Necip Fazıl'dan açılmışken birkaç kelam etmezsem içim rahat etmez. Çok klasik ama yerinde bir söz vardır: ''Bana arkadaşını söyle ki sana kim olduğunu söyleyeyim.'' Necip Fazıl için Sabahattin Ali ''eleştirmediği tek yazar - şair yoktur'' diyor Markopaşa yazılarında. Zaten Cemil Meriç'te yukarıda bahsi geçen toplantıda yine şunu dile getiriyor: ''Normalde, Necip Fazıl ile sohbetteyseniz, sadece dinler ve tasdik edersiniz. Fakat ne düşündüyse, sözü bana verdi ve uzun uzun dinledi.'' Necip Fazıl kendini üstün insan falan addediyor olmalı. Evet. Necip Fazıl'ın Batı'ya, hatta ülkemizin Batı'sına olan düşünceleri malum. Abdullah Arvasi öncesi edebiyatı ile Abdullah Arvasi sonrası edebiyatı olarak ayırdığı dünyasında daima yönünü çevirdiği ibrenin ateşli savunucusu olmuştur. Sahip olduğu tezleri savunurken dikte etmeye çalışmış, kendisinden olmayanı acımasızca eleştirmiştir. Meriç'in sağ - sol ayrımından kaçışının bittiği noktadır Kısakürek. Açıkça bir yön tayinidir. Hatta bir izm gömleği giymektir. Kitapta eleştirdiği yazarların gömleğin bir üst bedenini (XL) giymiştir. Hayatını adadığı fikirleri ne yazık ki yine kendi içinde çelişmektir. EZCÜMLE Yukarıda kendimce dile getirdiğim düşüncelerden sıyrılarak yine de Cemil Meriç'in bir deha olduğunu düşünüyorum. Hayatını okumaya adaması bile içimde saygı uyandırıyor. Bu uğurda gözlerini kaybetmesi, gözlerini kaybetmesine rağmen araştırmaktan imtina etmemesi bu saygıyı daha da yukarı çekiyor. Ülkemizde eksik olan taşların karşılığıdır Meriç. Büyük bir sosyologdur. Fikirlerin fikirlerle çarpışmasını istemiştir. Normalde yukarıda eleştiri olan konuları başka bir yazar yapsa idi eminim onu yalnızca sağcılar okurdu. Ancak biliyorum ki her kesimden okuyanı var. Okuma oranının yerlerde olduğu ülkemizde 1974 yılında 4. baskısını yapabilmiştir işbu kitap. İçeriğinde hazine diye niteleyebileceğim çok ama çok olgu var. O sebeple kendisini rahmetle anıyorum. Biz bile dünkü düşüncemizin tam karşısında durabiliyoruz bugün. Meriç ülkemiz için bir değer. O sebeple onu daha fazla anlamak adına diğer eserlerini de okuyacağım. Hoşuma giden, gitmeyen bir sürü olgunun eşiğinde beni de belirsizliğe sürükledi. Ancak tüm kitaplarını okuduğumda gerçek bir fikre sahip olacağım. Yukarıdakiler hoşunuza gitmiş de olabilir, gitmemiş de olabilir. Kendiniz okuyup değerlendirmenizde fayda var. Eksik görmüş olabilirim, yanlış anlamış olabilirim. İçeriği bakımından oldukça zengin bir kitap. Anlamak adına 9 gün boyunca bir mesai harcadım diyebilirim. Buraya kadar geldiyseniz teşekkür ederim. İyi okumalar.
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
··
524 görüntüleme
Mustafa Diyar okurunun profil resmi
Ben Cemil Meriç'in bu kitabını 30 günde okumuş biri olarak onun derdinin ne olduğunu anlamaya çalışan biriyim. Kitapla ilgili eleştirileriniz Atatürk'ten başka sonucu varan yoktur. Diğer konularda laf yetiştirmek onun gibi okuma yapmayı gerektirir. İster istemez etkilenir kitabı okuyanlar. O, bizden biridir. Sağın ve solun arasındaki çizgidir. Ve tabi zaman zaman iki tarafında tepkilerine maruz kalan bir isim... Onu ilim için çalışan bir fikir işçisi olarak görüyorum. Onu böyle(kendisini tanıttığı gibi) görüp okumak fayda sağlar. Gerisi ise kendi düşüncemizde bocalamadır. Hayatı hakkında araştırma yapmanızı tavsiye ederim👍🏿 Ama incelemenizde de kitabın yüreğinizi okşadığını anlıyor insan. Bu kitap böyledir.☺
Homeless okurunun profil resmi
Kitabın önsözünde yazar hakkında doyurucu bir yazı dizisi var Mustafa bey. Kitaptan çok etkilendiğinizi ve benimsediğinizi anlayabiliyorum. Ancak bu kadar kesin konuşmanızı anlayabilmiş değilim. - ki Cemil Meriç bile fikir dünyasının karmaşasından söz ederken - Bence aralıklarla bu kitabı yeniden okuyun. Ki ben ileride tekrar okuyacağım. Ayrıca evet yüreğimi okşadı. Okuduğum için mutluyum. Sadece aynı pencereden farklı şeyler görmüşüz. Tek fark bu. :) Teşekkürler yorumunuz için.
5 sonraki yanıtı göster
Ömer Gezen okurunun profil resmi
Cemil Meriç en sevdiğim insanlardan birisi. Neden bilmiyorum, belki kitapların her ikimiz için de sığınacak bir liman olduğundan, belki de kitaplara olan sevgisi ve bilme merakının kör olmaya gidecek kadar fazla olması sevdiren. Ama seviyorum... Bu demek olmuyor ki her fikrini doğru kabul ediyorum. Tam tersi :D Her bir fikrinde uyuşmazlık yaşıyoruz. Ama dediğin gibi "Nitekim bizim ülkemizde yaşayan hiçbir birey eleştirdiği adama saygı duymaz. Nefret eder. Ölesiye nefret eder." Konu Meriç'i eleştirmeye gelince eleştiririm. Yazdıkları, fikirleri ve inandıkları benimkiler ile zıtlık içerisinde oluyor bazen. Ama niyeyse seviyorum ya onu, nefret etmiyorum :) Nedendir bilinmez belki de "Şeytan Tüyü" var onda. Demek istediğim o ki, Cemil Meriç bi' aydındır. Okunması, tartışılması gereken birisidir. Yobaz, cahil birisi değil. Sizin düşüncelerinizi de dinler. Kalkıp "Bu ne diyor ya?" diye bi kenara atamazsınız. Ellerine sağlık abi, güzel bir inceleme olmuş.
Homeless okurunun profil resmi
Müthiş bir okur, müthiş bir yazar. Okuduklarını çok güzel harmanlayıp yazılarına aktarıyor. :) Umarım beklediğin verimi alırsın. Tekrar okuyacaktın. Teşekkür ederim yorumun için.
Sergen okurunun profil resmi
Her kesimin kendi perspektifinden bir şeyler bularak kazançla ayrılabileceği başka bir isim tanımıyorum. Ama bu okurun kazancı kesinlikle ve zaten Cemil Meriç okumak üniversite bitirmek gibi bir şey oldu. Fikirlerin çarpışması bile bu zenginliğini göstermeye yeter. Meriç'in kültür erozyonu meselesi aynı zamanda yakın tarihin de sigâya çekilişidir. Elinize sağlık!
Homeless okurunun profil resmi
Kitap cidden bir hazine. Ben de bu hazineden yararlanan bir şanslı. Bu yorumundan bütün kitaplarını okuduğunu varsayıyorum. Üniversite yenice giriş yapmış bulunduk. Yolumuz uzun :) Teşekkür ederim yorumun için.
1 sonraki yanıtı göster
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Bitmeyen bir tecessüs’e sahip bir insan.. Kitaplara bu kadar gömülmesini çevresi ile adapte olamama sorununa bağlaması da dikkat çekici.. Onun ortamı bir deha yaratmış ☺️💐Emeğinize sağlık
Homeless okurunun profil resmi
O dehayı kendi kendine yaratmış diyebiliriz :) Teşekkür ederim Gülcan hanım.
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Fikirsel anlamda sol görüşe yakın olsa da yazınsal anlamda orada kendine yer bulamamış, aksine sağ görüşe sahip insanlarca edebi yönden himaye altına alınmış olması bile Cemil Meriç'in çelişkilerle dolu bir insan olmasını açıklar mahiyette. Düşüncelerinin hepsine tamamen katılmasam da gerek araştırmacılığı, okumaya tutkusu ve her düşünceye, fikre açık olması beni etkilemiştir. Meriç'i anlamak için özellikle Jurnal leri okumak önemli bence. Bir de Doğu Doğu dediği Meriç'in din kökenli değildir, medeniyet olarak Doğu'yu kasteder, Çin'i ve özellikle Hindistan'ı. Bu açıdan değerlendirince de kıymeti anlaşılıyor.
8 önceki yanıtı göster
Homeless okurunun profil resmi
Çin ve Hindistan. Özellikle Hindistan'ı keşfetmeye çalışması, Hindistan'ın yalnızca Buda'dan, Gandi'den ibaret olmadığını gösterdiği için bile müteşekkirim Cemil Meriç'e :) Sıra Jurnaller'i okumaya geldi. Daha yetkin fikirler elde edeceğime eminim Gamze hanım. Teşekkürler yorumunuz için.
Bu yorum görüntülenemiyor
Cesare Borgia okurunun profil resmi
Hakkını vererek okumuşsun kardeşim. Yazdıklarından anlaşılıyor. İlerleyen zamanlarda bir kez daha şans ver bu kitaba. Bu eser için ''ben bu kitap için doğdum'' diyor Cemil Meriç. Ellerine, yüreğine sağlık.
Cesare Borgia okurunun profil resmi
''Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği.'' tam hali bu hocam.
Homeless okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam. Renk kattın, eksik olma.
Lightmorelight okurunun profil resmi
Bence güzel bir yazar incelemesi olmuş. Dedikleriniz yanında ekstra bir yönü olarak Cemil Meriç in kelime ve kavramlara düşkünlüğü ve bunları harukulade kullanması, adeta büyü ve yeni kavramlar ortaya koyabilmis olması, Atatürk e olan kızgınlığı ve belki sağ cenaha yaklaşması hep bundan, kelimeler ve kelimelerin yüzlerce yıllık kökleri, kültürü, yaşanmışlığı. Tr nin önemli bir değeri olan insanimiza düşünmeyi ve düşünmede metodu öğretmeye çalışan, bağnazlığin çirkinliğini anlatan bu adama Allah rahmet etsin.
Homeless okurunun profil resmi
Eğer bu kitabı okumaya oturacaksak kafamızı diğer işlerle meşgul etmememiz gerek. Aşırı yoğun bir kitap ve evet kelimeleri, kavramları büyük bir ustalıkla kullanıyor. Değerinin daha çok anlaşılmasını diliyorum. Ayrıca yorumunuz için teşekkür ederim, değer kattınız.
o k u  d u k ç a ▪ okurunun profil resmi
İki ay önce okudum Bu Ülke kitabını.Okurken yer yer ben de kendi içimde çeliştim,asıl ne demek istediğini anlamaya çalıştım.Tabiki Cemil Meriç kadar okuma serüvenim olmadığı için bazı şeyler eksik kaldı.Ama gene de kendileri bir okul benim gözümde.Henüz ilk cildini okuduğum Mukaddime ye benzettim bakış açısını çok yönlü bir bakmaya çalışıyor.Şu anda da Mağaradakiler i okuyorum,gene birçok olay hakkında kitaplardan alıntılar ile konuşmuş.Sizin de yorumunuz çok derin olmuş, kitabı içselleştirerek okumuşsunuz,emeğinize sağlık.Bu Ülke herkesin kendinden bir şeyler bulacağı nitelikli bir kitap.Nurettin Topçu'nun kitaplarına da göz atabilirsiniz,iyi günler.:)
Homeless okurunun profil resmi
Merhaba, Mukaddime ile ilgili hiçbir bilgim yok ne yazık ki. Ancak benzerlik varsa bu bile okumak için bana sebep sunar. Schopenhauer'ın tarzı da böyle. Aristo, Sokrates, Platon vs gibi düşünürlerin fikirlerini ortaya atarak kendi fikirlerini ortaya koyuyor. Ben de ona benzetmiştim. Nurettin Topçu'ya gelirsek ismini duydum, halen hayatta olan yazarlarımızdan birisi sanırım. Okumayı çok isterim. Bir gün yollarımız kesişir umarım. Teşekkürler yorumunuz için. :)
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.