Varsa eğer yazgımızın beş duyusu
Yazgı dediğimiz şeyin deveran ediyorsa kanı
Söyle ona vazgeçsin beni üstümden esip yönetmekten
Bana diş geçirsin de anlasın bakalım hangimiz daha kekre
Çarpayım gözüne bir, kulaklarını çınlatayım hele
Uzaktan işmar edip durmasın bana
Gelsin bana dokunsun
Alnının çatında değil belki
Ama bir iriminde aklının
kalsın kokum.
Şiirler her insana farklı kapılar açar, farklı kapılar açtığından şiir olma özelliklerini korurlar desem yanlış söylemiş olmam sanırım. İsmet Özel, aykırı adam, kendisiyle savaşan, savaşını dizelere aksettiren şair, ama bu dizelere akseden duygular öylesine iç içe öylesine "yorumlanabilir" ki ne desek kastettiğiyle çatışmış olmaktan kaçamayacağız muhtemelen.
Bu şiirde öyle, yazgısında yazanların kendisini tarumar etmiş bir adamın haykırışı,hesaplaşmak isteyişi satır aralarından yükseliyor nedeni mukadderleşmişce, kiminle mi?
Yazgısının kanı deveran etse, karşısına dikilebilse, uzaktan üzerinden esip yönetmekten başka, bir karşı karşıya gelebilse...Ama bu bir inkar değil, yazgısını inkar etseydi;
Hiç deneme
Cibril`i düşünmeden
Asla yaşayamazsın
Seni uçurmazsa yandın
Kuşları da uçuran
dizeleriyle kendini dizginlemez, iç çatışmasına karşı bir hamle yapmazdı.
Ayrıntılar şiire farklı bir yol çizer çoğu zaman.
'Bana diş geçirsin de anlasın bakalım hangimiz daha kekre'
Dizelerindeki kekre bir bitki türü.Ama acımasız,canavar ve bitki yetiştiricilerine kök söktüren cinsten.
Kök söktüren demişken, bitki üreticisi ya da bakıcısı/her neyse bitkinin kendini 'bitmiş/solmuş/hayattan kopmuş' göstermesiyle bitkiden kurtulduğunu zannetse de bu bitkinin inatçılığından bir katre sadece.
Meydan okuyuş var burda bir bitki üzerinden, anlamlandırılması daha da derin olabilir tabi.
Ne demeli, daha açılacak bir sürü yer var şiirde, zaten upuzun, bir kitap çapında( kitabı bulmak mümkün değil yahut bulunsa da fiyatı fahiş).
İsmet Özel artık şiir yazmayacağını ve bu kitap üzerinde çalışıp son şiir kitabı olarak yayınlayacağını bildirmişti.Allah ömür versin de bitirmeden ayrılmasın dünyadan Özel.
Şiir okumak mühim, anlamak ayrı mesele, açmak da ayrı mesele tabi, zannediyorum insanlara pencereden bakmak ile şiir yorumlamak birbirini tamamlamaz, tamamlasa da şiir bence şiir olmaz.'fatihliğini' üstlendiğimizi zannettiğimiz her şeyi paylaşmak zorunda mıyız sorusu da mühim ve üzerine 'açılım' yapılması gereken bir soru bence bu noktada.
Selametle.