Gönderi

556 syf.
8/10 puan verdi
Oysa düşlerim başkaydı...
"John Steinbeck’in tartışmasız en büyük eseri olan ve ona Pulitzer ödülünü kazandıran Gazap Üzümleri, 1939’da ilk kez yayınlandığında şok etkisi yaratmış ve büyük tartışmalara yol açmıştı. Tüm dünyayı etkileyen “Büyük Buhran” döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan ve mülksüzleşen yığınların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu destansı romanda Steinbeck, açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birine odaklanıyor. Boşa çıkan umutların, hüzne dönüşen sevinçlerin arasında insanlığın direncini ve onurunu çarpıcı bir dille anlatan, kapitalizmi iliklerine kadar eleştiren Gazap Üzümleri, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biridir." Bu, kitap için yeterli görülen ama benim yetersiz bulduğum kitabın arka kapağında bulunan açıklama. Fareler ve İnsanlar, Gazap Üzümleri gibi kitaplarıyla edebiyat dünyasında kabul gören yazarın 556 sayfalık dev eserini incelemek bana mı düştü bilemiyorum ama her şeye rağmen yazıyorum. Not: Kitabı okurken beni yalnız bırakmayan, inceleme yazmama da yardım eden sevgili
Mehmet Altıntaş
Mehmet Altıntaş
, teşekkür ederim. Kabaca; "Büyük Buhran" sonrası Kaliforniya'ya göç eden işçi sınıfının hayata tutunmaya çalışmasını konu alan romandır Gazap Üzümleri. Peki ama nedir bu "Büyük Buhran" ? Yaptığım araştırmalara göre; BÜYÜK BUHRAN/KARA PERŞEMBE Tarih: 24 Ekim 1929 Yer: Amerika Birinci Dünya Savaşı' ndan sonra Amerika süper güç haline gelmiş ve herkese kredi veren ülke konumu kazanmış. Böylece Süper Güç Amerika'nın herkesten alacağı oluyormuş. O zamanlar Kapitalizm çok popülermiş. Hisse senetleri sürekli artar ekonomi büyük bir ivme kazanırmış. Öyleki işçi ücretlerinde de ciddi artışlar olurmuş.. O güne kadar.. 24 Ekim'e kadar sürmüş bu. 1929 yılında takvimler 24 Ekim'i gösteriyordu. O gün New York borsası düştü ve binlerce banka ve ona bağlı şirketler battı. New York'taki borsanın çöküşü beni neden ilgilendiriyor diyemedi kimse. Çünkü yalnızca Amerika'daki bankaları ve şirketleri etkilemedi, aynı zamanda Amerika'ya borçlu olan tüm ülkeleri etkiledi borsanın çöküşü. Bu ülkelerden biri de Almanya'dır ki, söylencelere göre, ekonomik krizi fırsata dönüştüren Nazi Partisi Hitler'i başa getirdi.. Hikayenin geri kalanını hepimiz ezberden söyleyebiliriz sanıyorum. Son Söz; Amerika'nın tüm dünyaya umarsızca dağıttığı krediler toplanamadı.. Ne oluyorsa bundan sonra oluyor; perde açılıyor, film başlıyor... imdb.com/title/tt0032551 Yol boyu insanlar.. Göç ediyor.. Nereye? Bereketli Topraklara. KALİFORNİYA! Açlık... Susuzluk... Sefalet... Göçmen Kampları... Cinayet... Sefil Çocuklar... Hamile kadınlar... Şişkin karınlar... Hastalıklar... Yol bitmez. Ben de vardım o yolda. Kaliforniya'ya doğru acılar içinde ilerleyen o kamyonun içindeydim. 556 sayfa boyunca o arabanın bir köşesinden tüm olanlara şahit oldum. Arabamız bozuluyordu zaman zaman hep oradaydım. Kimi dardaydık, pusudaydık kaçıp saklandık. Kimi açtık, susuzduk, hastaydık.. Bir dilim ekmeği bölüştük yeri geldi, yeri geldi yan yana uzanıp yattık. Bir bardak kahveyle mutlu olduk bir zaman. Bir zaman yumruk yumruğa kavgadaydık. Nasıl mı oldu? John Steinbeck'in eşsiz üslubu ile.. Steinbeck'in suratımda şok etkisi yaratan gerçekçiliğini sevdim ben. Duygusallık batağına düşmeden, ama yüreğe de dokunan üslubu var yazarın. Olaya doğrudan yazarın gözünden bakıyoruz şimdi. John Steinbeck, 1938 yılı Şubat’ında arkadaşı Elizabeth Otis’e göçmen tarım işçilerinin durumuyla ilgili olarak, şöyle yazmıştı: “İçerlerdeki koyaklara doğru gitmek istiyorum. Oralarda beş bin aile açlıktan ölmek üzere. Hükümet bu insanlara yiyecek ve ilaç yardımı yapmaya çalışıyor. Ama bu yardımları, çıkarcı faşist gruplarla çıkarcı bankalar ve yardımı sabote etmeye çalışan, dengeli bir bütçe için kıyamet koparan büyük üreticiler aracılığıyla yapıyor. Bir çadırda yirmi kişi, çiçek nedeniyle karantinaya alınmış. Bu çadırda iki kadının önümüzdeki hafta bebek dünyaya getirmesi bekleniyor. Bu olayla, en baştan beri ilgiliyim. O nedenle gidip olup bitenleri yakından görmek istiyorum. Elimden başka bir şey gelmese bile bu katillerin tepelenmesine yardımcı olurum. Bunların nelerden korktuğunu biliyor musun? Bu insanların sağlık koşullarına uygun kamplarda yaşaması sağlanırsa örgütleneceklerini sanıyorlar. Büyük toprak sahipleriyle göbekli çiftçilerin en korktukları şey işte bu.” (Mektuplarda Bir Yaşam, J. Steinbeck, Çev: Sevim Raşa, Cem Yayınları) Halk niye bu durumda peki? İnsanlar sağlıklı olursa, refah içinde olursa toplanıp isyan edebilirlermiş.. "Açlığı, yalnız kendi büzülmüş midesinde değil, çocuklarının da büzülmüş karınlarında duyan bir adamı nasıl korkutabilirsiniz?"|Gazap Üzümleri Topraklarından makinelerin söküp attığı göçmen bir ailenin çöküşünü anlatıyor bu kitap. Sadece bu mu? Kapitalizm,ırkçılık, ekonomi... Belki aklımdaki bir çok düşünceyi eklemedim buraya ama son sözü, kitaptaki en sevdiğim alıntıyla bitiriyorum; #48198859
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,9bin okunma
··
27 görüntüleme
Mehmet Altıntaş okurunun profil resmi
Bu kitabı benimle tanıştırdığın için ben teşekkür ederim🌸 Birazcık katkımın olmasına sevindim ama en az kitap kadar etkili oldu cümlelerin. Eline sağlık :))
Kübra okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :) Ne mutlu bana o zaman🌿
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.