Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

... Kargaşanın, sis bulutu gibi peşinden sürüklendiği topraklardan yine ümitlerin peyderpey tükenmeye başladığı topraklara ayak bastığında onu, Şiraz’ın namı her yere yayılmış üzüm bağları karşılamıştı... Talihten yana umduğuna nail olamayanlar, heva ve heveslerinden yüz bulamayıp Şiraz ve Cabernet şaraplarını kana kana içenler değildi sadece. Münekkit de taze şarabın tesiriyle ekseninden yavaş yavaş çıkacak idi ve meyhanenin köhne duvarlarında yankılanan şu sözler sakinin kulaklarında bir zaman yankılanıp duracaktı. “Ey Horasan’ın yıldızı, Fars’ın ve de Bağdat’ın körpecik dahisi!. Dersin ki hakikat yaşanan şeydir; ötesi yoktur. İnsan yaşadığı sürece gerçektir. En şaşmaz ölçü iman değil, akıl ve sağduyudur. İnsan, aklıyla vardır ve onun için en iyi ölçü, en şaşmaz kılavuz akıldır; biricik gerçeğe ancak akıl yoluyla varılabilir. Ey Horasan yıldızı!.. Öyle kolay değil azizim, gam yüklü dünyanın hakikatlerini görüp de dizelere dökmek.”
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.