Weber bilimsel düşüncenin ve kapitalizmin neden sadece Batı'da ortaya çıktığını sorduğunda kendisine, cevabı da hazırdır. Ona göre özellikle Uzakdoğu ve İslam düşüncesinde tıp, biyoloji, kimya bir zamanlar çok gelişmiş olsa da, belirli bir "ussal" temelden, araçsal akıldan yoksun kalmıştır. Deneysel ve kanıtlamaya dayalı yaklaşım, Rönesans'ın Helen düşüncesine geri dönerek geliştirdiği bir yöntemdir. Rönesans Avrupası'ndan önce, doğa bilgisi herhangi bir mekanik ya da matematik temele oturtulmamıştır. Aynı zamanda kesin hesaba dayalı, ölçülebilir bir dünya kavrayışı kapitalizmin çıkarlarına da uygun düşer. Bilimsel, sanatsal, siyasal ve ekonomik tüm alanlar, "Batı'ya özgü olan ussallık" yörüngesine girdiğinde, kapitalizmin dünyayı karşısına alan ethos'u da belirginleşmiş olur.