Selman Rushdie'nin, "Bu kitabı yazmak için yıllarca okuyup araştırma yapmam gerekti." dediği Floransa Büyücüsü gerçekten yoğun bir tarihi anlatımı içerisinde barındırıyor. Babür İmparatorluğu'ndan yola çıkarak Osmanlı ve Rönesans İtalya'sına geçen yazar, seyyahname tarzında bir eser kaleme almış. Bu nedenle beni cezbettiğini itiraf etmem gerekir. Aslında olaylar Babür İmparatoru Babür Şah'ın etrafında geçmesine rağmen kitap ismini güzeller güzeli Karagöz'den nam-ı diğer Floransa Büyücüsünden almaktadır. Romanda bahsedilen karakterler gerçek olmakla birlikte birçok olay kurgulanmış, aslında fantastik tarzda bir eser ortaya çıkmış. Gerçek karakterlerden yola çıkarak bu muhteşem kurguyu tasarlamak, bu kadar geniş hayal gücüne sahip bir yazarı takdir etmek gerekir. Özellikle Türk okuyucular için Yavuz Sultan Selim dönemini irdelemesi, bir çok tartışmalı konuya değinmeden geçmemesinin ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Devşirme Sistemi, Kızılbaş Mevzusu gibi konulara hakim olup üzerinde görüş beyan ettiğine göre Rushdie, gerçekten çok okuyup çok araştırmış. Roman bana biraz Orhan Pamuk eserlerini anımsattı. Özellikle "Benim Adım Kırmızı" romanıyla aynı atmosferi paylaştığını hissettim. Kimi zaman kitaptan kopmalar yaşasam da genel olarak beğendiğim bir eserdi. Kitap okurken dikkatim çok dağınık oluyor ve bazen sayfalarca ne okuduğumun farkında olmuyorum. Bu nedenle çok kahramanlı ve hızlı olay akışları olan romanların tüm detaylarına hakim olamıyorum.

Floransa BüyücüsüSalman Rushdie · Can Yayınları · 2019545 okunma

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet Burak Ozyurt