Gönderi

Bir ölüyü giydirmekten daha zor birşey yok yazıyordu kitabında bir yazar. Ben de diyorum ki bir ölüyü diriltmekten zor birşey yok. Hayır ölmekten ya da öldürmekten zor bir şey yok. Sen hiç birini öldürdün mü? Bir insanı... Gülümseyen, ağlayan, sevinen, kibirlenip böbürlenen, çabalayan, kahrolan, seni üzen, senin gözlerinin içini güldüren bir insanı... Ben öldürdüm. Öldürdüm sandım. Sonra ağıtlar yaktım ardından, şarkılar söyledim, yemekler yaptım onun için, yaralı kediler topladım sokaklardan annesi oldum yaraların(m)ı sarmak için... Sonra bir baktım ki ölü olan aslında benmişim. Defalarca kez öldürdüm kendimi. Bileklerini kesemeyen insan umutlarını kesermiş. Bense dünyaya umutla bakan masmavi gözlerimi zifiri karanlığa teslim ettim... Upuzun saçlarımı santim santim kestim canımın her acıyışında... Sarıya boyattım o çok sevdiğin kumral saçlarımı kimsecikler beni tanımasın diye. Evet ben defalarca kez öldürdüm kendimi sonu gelmeyen uçurumlarda, dibine erişemediğim kuyularda, uzanamadığım boşluklarda, dokunamadığım parmak uçlarında... Defalarca kez öldürdüm kendimi. Defalarca kez giydirdim ölü bedenimi, taradım sarı saçlarımı, baktım aynada feri sönmüş mavi gözlerime. Ve defalarca kez yine sevdim kendimi yılmayan yıkılmayan bedenimi.. Tekrar yanmak için bir ışık arayan gözlerimi ve içinde kocaman bir Tanrı taşıyan kalbimi...
··
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.