Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir dünya haritası yapmayı kafaya koyan Uzun İhsan Efendi, bu işe Özenen diğer kâşiflerin tersine, yerinden kımıldamadan yeni kıtalar keşfetmenin peşindeydi.İlk bakışta imkansız görünen bu işin bir yolunu bulduğunu sanıyordu: Düşlerin,uyku esnasında ruhun bedenden ayrılıp çeşitli yerlere gitmesinin bir eseri olduğu malumdu; uyku esnasında ruh bedenden ayrılıp diyar diyar gezdiğine göre ,ruhun zaten gidebildiği bu yerlere bir de bedeninin kalkıp binbir zahmetle gitmesi abes olurdu . Öyleyse kendisinin diğer kaşifler gibi taban tepip yelken açmasına gerek yoktu. Keşfedilmemiş kıtaları görmek için usulüne uygun olarak uyku şurubundan içerek istihareye ya da rüyaya yatması yeterliydi . Ancak bu yöntemin bazı mahsurları da yok değildi. Çünkü sık sık aynı düşleri gördüğü oluyor ve ruhu birtakım alakasız mekanlara ,sözgelimi çölde bir kuyuya, Çemberlitaş civarındaki bekar odalarına ve üzerinde deniz kızlarının şarkı söylediği kayalıklara tebelleş oluyor , bu da yapmayı tasarladığı Atlas için fuzuli oyalanmadan ortaya çıkarıyordu.
Sayfa 44 - İletişimKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.