Her şeyde bir düzen aramak pozitivist bir hastalıktı. Bu anlamda pozitivizm kendini dine çok uzak hissediyordu oysa dine en yakın olduğu nokta burasıydı. Komik di mi? Komik ama akıl dışı değil bu tespit. Zira hemen ardından bir goal-amaç gelmek zorundaydı. Asıl burası komikti aslında. Amaç dediğin an, bir akıl giriyordu devreye zira. Akıl? Akıl akıl, gel de bana takıl. :)))) Olmaz. Akıl kimseye takılmaz. Zira akıl dediğin an bir üst aklı kabul etmiş olursun. Bir üst akıl gelirdi ve gülerdi sana.
Şaka bir yana, bu tür insanlar birer üstinsandı insanlığın yolunda. Ama bir Hafız da öyleydi. Tıpkı Goethe gibi. Yol gösterenler sağ olsun.
Dolayısıyla Muhammed Furkan Sağlık kardeşim ve bu iletiyi görmeme sebep olduğun için Kaan kardeşim senin de kalemine sağlık. Var olun.