Gönderi

yine yeniden yaratılmak bu olsa gerek… “ellerim dondu” dedin “ayaklarım dondu” dedin bilirdin ne çok severdim onları ırmak kenarlarında yaktığımız ateşleri nasılda saklardık yüreğimizde şavkı vurmasın diye nasılda gizlerdik ayışığını avuçlarımızla her yanımız nasılda sarılmış sarmalanmıştı sivri sivri kayalarla karanlıklar içinde aydınlığımızı sarmaş dolaş edip uçurumlara el sallardık… kaç gece kaç gündüz geçti dönüp ayak izlerimi saymadım onca kar yağmur hiç hedef şaşırmadan üstüme üstüme yığıldı ben bıkmadım onu taşımaktan o da yağmaktan kurtulmalıydım bunca kardan bunca yağmurdan kaldıysa eğer üzerimde tek bir kir onu da kaldırıp atmalıydım yağmurunla karınla… gün çoktan kızıla vurmuştu davullarını gün bugündü derin uykulardan uyanmanın zamanı gün dehlizlerimden çıkıp ardına kadar kapıları pencereleri açmanın gün geldi… gün güneşin uykusundan uyandığı gün gün nereden bakarsan bak ilk baktığım otuz üç yıl öncesinin günü gün onca yılın bir seferde süpürülüp gittiği gün… ansızın gittiğin ve ansızın geldiğin yüreğini bir açtığın bir kapattığın senden mi benden mi yoksa rüzgardan mı yüreğimin anahtarı açmaz mı bu kapılarını hani bir sana bir bana yaptırmıştık gönül anahtarını… seslenirdim bağırırdım çağırırdım şiire başlarken her yaklaşan trende bir başkasına savaş alanlarına dönerdim birden her yanım toz toprak bağırtı çağırtı mermiler toplar havanlar çığlıklar haykırışlar acımasızca saldıran faşizme karşı direnenlerin marşlarını avuç avuç doldurup getirirdim sen uyurken bırakıp başucuna çekip giderdim kimselere söylemezdim çektiğim acıları kimseleri yoramazdım kendi yükümle… ne çok isterdim ne çok severdim tren vagonlarını ne çok ateşler yaktım içlerinde ne çok yazılar yazdım demirlerine tahtalarına ilk sloganlarımı yazdığım vagonlar nasıl da bağırıyordur şimdi “kahrolsun faşizm” “yaşasın devrim” “yaşasın sosyalizm” İlk sevgiliye sözlerimi yazdığım vagonlar nasıl da söylüyordu şimdi “seni çok seviyorum” “seni çok özledim” “seni çok istiyorum” “sana aşığım” yürümek oturmak konuşmak içmek yemek binmek oturmak inmek bakmak bakmak bakmak bakmak inmek yürümek sarılmak öpmek öpmek öpmek öpmek … nasılda kanatmak istedim dudaklarını ansızın boynuma geçirilmiş bir urganın yumuşaklığında ölmek geldi o an ansızın kafama sıkılmış bir merminin sıcaklığında ölmek geldi o an ansızın her yanıma verilmiş elektriğin tatlılığında ölmek geldi o an ansızın bedenimi ruhumu saran alevlerin güzelliğinde ölmek geldi o an yine yeniden yaratılmak bu olsa gerek… şuncağız yaşadığımız bir avuç ömür şuncağızını da çıkın yaptığımız çocukluğumuz dünü bugünü yarını yerinden sarsan zamanı elinde eğirdiğin gibi çoçukluğumu avuçlarımın arasına yumak yumak bıraktın ellerinden ellerinden öpüyorum ey sevgili… misketlerimin arasına koydum mutsuzluğumu sana gelirken uzatmak için neler yapmadım küçücük günü güneş gitmesin gölgelerimiz çoğalsın diye bulutlara ip atlattım saatlerce… kızıla dönmüş yüzünü şafaklar… bense izindeyim kaç ışık yılı oldu arıyorum… kızılötesi ufukları oysa kaç parçaya ayrılmıştı çoktan aynalar inadına atladım kanatlarım olmasa da uçurumuna düşerken tuttuğun eller nasılda sarmallaştı sevişmek olsa gerek bu güzel sarmallaşma kırılıp dökülürken bile her bir parçam seninle… sustum…sessizliğinin gözaltındayım kızdın… sessizliğime göz attın… hiçliklerimin cevizini kabuğunla gizledin ört üstümü çabuk üşürüm… özledim hele de kızıl olan atları karışıp koşturmalıydım soluk soluğa kızıl atlılarla inmeliydim göklerden çıkmalıydım dehlizlerimden kızıl atlılarla sesinin çağlayanlarına karışmalıydım seslerini ayaklarının altına sermeliydim kavgalarımı sırtlayıp kırmızı bir bohçayla vermeliydim yenilmedim yenemediler al bak avuçlarımdaki papatyalara… kompresörler kırıp kırıp delik deşik ettiler gönlümü kamyonlar kepçeler kazdılar yüklediler yüreğimi sesleri gürültüleri çoğaldıkça çoğaldı oysa ben sessizliğimde çoktan çekip gitmiştim… attım kendimi çocuktum gözlerine yüzmede bilmezdim o yaşlarda aydınlattı her yanı en derin yerinde bile bırak dokunma kaybolayım gözlerinde HASAN HÜSEYİN BEYDİL 30/31-Temmuz-2010…01-Ağustos-2010 dehlizlerde
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.