Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ekim Ayı Öykü Etkinliği / Yağmur ve Rüzgar
-mmm- kahvenin en sevdiğim yanıydı; kokusu. En sevdiğim yerdi, evin mutfağı; yaptığım yemekler... İran'dan kaçak getirttiğim çay... veranda da biraz sonra keyfini süreceğim kahvemin son dokunuşlarını yapıyorum. Beni sinsice bekleyen Mükremin de, verandada duran minderimin üzerine uzanmış uyukluyordu, belki kitabım bitene kadar da uyuklayacak gibi. Hava sabah aydınlandığından bu yana kapalı, bu mevsimde de çoktan yağmur yağmalıydı:sıcak halen yirmi iki derecenin üzerinde. Sonbaharı bu kadar sıcak görmem.... "hay aksi..." Biraz acı olsa da kahvemi kurtardım. "Mükremin halen uyukluyor musun? Sana kısa bir hikaye okuyayım da dinle bakalım beğenecek misin.." insanın bazen bu kadar şanslı olması lazım. Benim gibi! Mükremin ne kadar şanslıysa, onu bir kutunun içinde ıslak ve hasta bulduğum ve iyi bir dosta sahip olduğum için, bende şanslı olamaz mıyım... * * * Gece yarısı olmak üzereydi. Havada yağmur kokusu vardı. Yağmur yağmadan evvel, ilk yağmurun toprağa dokunuş kokusu gibi; mutfakta pişen kek kokusu tüm odaları sarar gibi sarardı, yağmurun havayı sonuna kadar sömürürcesine sahiplenen o asil huzuru yayılıyordu. Gözlerimi kapadığımda, Silvia Edoa Champriss 'in "Madam Bolero'nun Öyküleri" kitabındaki yaşamının dizeleri geliyordu zihnimin köşelerinden fırlayarak, "Yağmur cama ilk damlasını kurşun gibi saplarken, ben rüzgara minnetimi anlatmak için Allah'a dua ediyordum. Rüzgar olmasaydı, şu şato da bana huzur veren bir ziyaretçiyi kimse getiremezdi." Paragraf uzundu ve bitene kadar devam ediyordu övgüye. Yasemin "Efendim bir arzunuz var mı? Yoksa ben yata..." Nilüfer "Hava yağacak mı dersin?" Hanım bunu söylerken yüzü cama doğru dönüktü, bir taraftanda masasının üzerinde duran kitaba bakıyordu. Fakat, canı çay içmek istiyordu, yağmurlu bir havada ne güzel giderdi diye düşünüyordu. ilkbahara yeni girilmişti. Hava veranda da oturmak için hâlâ serindi. Ayağıya kalktı ve pencereyi araladı, içeriye doğru vuran rüzgarın heybetli serinliği, önce yüzünü okşadı ve ardından yarım açık ağzından içeriye doluverdi. Derin bir iç çekerek, "evet, Wulong çayımı sanırım içmeliyim." O kadar nazik bir dil dokunuşu vardi ki, kim olursa olsun, asla emri-vaki bir üslup ile konuşmazdı. Yasemin'i "yardımcım" diye tanıtır ve küçümseme tavır almazdı. On iki yildan fazla yanında durmasınım başka bir sebebi olabilir miydi... Nilüfer Hanım bir dönem maddi sıkıntı çektiğinde, Yaseminin hizmetlerinin karşılığını ödeyemeyeceğini belirttiğinde; Yasemin "burada olmaktan memnunum efendim. " demesi onu iki kat mutlu etmişti. "Madam Bolero'dan ne kadar da şanslıyım" diye düşünmüştü. O günden sonra hiç ayrılmadılar. Bir hafta ocakta yemek dahi pişmemesine rağmen. "Yasemin! Biliyor musun bu veranda da neyi seviyorum?" "Neyi efendim?" "Yağmur başladığında, Bolero'nun dediği gibi, rüzgar bana bir aşk bahşediyor, ve ben onu kalbime dokunan dokusunu en derinlerimde hissedebiliyorum." "Benimde sizin bu yüzünüzdeki tebessümden mutlu oluyorum efendim." "Yasemin?" "Buyrun Hanımım..." "Eğer uykun yoksa... Neyse iyi geceler, teşekkür ederim." "İyi geceler dilerim efendim." Yaseminin gözlerinde ışık belirmişti. Yasemin, hanımının ilk yudumu alışını izleyerek ayrıldı verandadan. Birkaç dakika sonra tekrar geri geldi. "Sanırım yağmuru beraber izlemek istiyorsunuz?.." Nilüfer Hanım, kafasını kaldırdı. Yasemin'in elinde bir fincan çay vardı. Gülümsedi. Yanaklarındaki kırışıklıklar o kadar narin duruyordu ki, bir bebeğin el bileklerindeki sade kıvrımlar gibi naifti. Saçlarına kırlar düşmesine rağmen, siyahlarını bir türlü bırakamıyordu. "Gelmene çok sevindim, otursana.." "Hanımım... sizce yağmur gelir mi?" "Öyle umuyorum." Yasemin'e doğru baktı, eğer çocuklar yaşasaydı..." Nilüfer Hanımın iki çocuğu vardı, ikizler. Onları bir trafik kazasında kaybetmişti, daha sekizine dahi girmemişlerdi. Geç gelen anneliği, erken kaybetmişti. Onun duygularını anlamak için gözlerine bakmak yetiyordu. Aslında onu anlamak için çocuklarının isimlerini bilmek yeterliydi. Yoksa bu mevsimde onu başka ne anlatabilirdi ki? Bir erkek ve de bir kız, sekiz yaşlarında dahi değillerdi. Tabii eşine de on bir ay baktı, felçli olarak çıkmıştı kaza sonrası: dört ay hastanede, evde de yedi ay; bıkmadan, usanmadan: bir annenin evladına gösterdiği şevkatle... "Hanımım, yağmur..." Hiçbir şey demedi. Sadece çayından bir yudum aldı ve kucağına doğru indirdi elini, gözlerini kapadı ve... şimdi rüzgarın vücudunu sardığını hissediyordu. Boynuna dolanmıştı, omuzlarına Rüzgar'ın kolları sarıyordu sanki. Gözlerinden hayatına giren Yağmur'un çıkışını, yanaklarını, Yağmur'un öpüşü gibi hissediyordu. * * * "Ne dersin Mükremin? Sanırım bugünlük bu kadar öykü yeterli..." "Burası biraz soğudu, malum ayaklarımda romatizmada iyice azdı, hadi bakalım içeri." Mükremini kucağına aldı ve şöminenin yanında duran minderinin üzerine bıraktı. Oturmadan önce dışarıya baktı, rüzgar yaprakları dövüyordu. "Sanırım artık kış gelmek üzere, ne dersin Mükremin" dedi. Mükremin minderin keyfini sürerken, şöminenin karşısına doğru oturdu ve sızlayan bacaklarını ısıtmak için uzattı. "Yalnızlık..." diye düşündü ve kendinin duyabileceği ses tonuyla mırıldandı.
Sükûnet
Sükûnet
··
45 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık , huzurlu bir tv dizisi gibi olmuş öykü, daha çok ikinci baharını yaşayanlara hitap eden. Hızlı olmanın verdiği anlatım bozuklukları var bolca, bir iki hafta sonra okursanız fark edersinşz siz de. Teşekkürler katkınız için etkinliğe.
Sükûnet okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim, Hocam
Sükûnet okurunun profil resmi
Bu müzik eşliğinde de okuyabilirsiniz öylü'yü youtu.be/_q3B3Xb0fjQ
Bu yorum görüntülenemiyor
Mir'at-ı Cünun okurunun profil resmi
Kalemine sağlık dostum :))
Sükûnet okurunun profil resmi
:) Teşekkür ederim dostum ☕
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
FatmaYıldız okurunun profil resmi
👏👏👏👏.....kalemine sağlık...rüzgarın etkisini bolca hissettiğimiz bir öykü olmuş....darısı başımıza...
Sükûnet okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, darısı başınıza o halde hocam..☕
Aynur Taş okurunun profil resmi
Çok güzel, kaleminize sağlık 👏
Sükûnet okurunun profil resmi
Teşekkür ederim
Aynur Taş
Aynur Taş
zaman ayırdığınız için ben teşekkür ederim. 😊☕🎶
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.