Gönderi

534 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kristin Hannah’ın okuduğum ilk kitabıydı; Bülbül. Yazar bu kitabında; Fransa’da 2 kız kardeşin gözünden İkinci Dünya Savaşını anlatıyor. Son derece akıcı bir kitap olmasına karşın epey eksiklik de mevcut. Spoiler vermeden kabaca bahsetmek gerekirse; Yan karakterleri hemen hemen hiç tanıyamıyoruz. Kitap iki kız kardeşten hiçbir zaman çıkmıyor bu durum da karakterlere olan bağınızı zayıflatarak duygusal olarak etkilenmenizin önüne geçmekte. Diğer yorumcular çok ağladık deseler de maalesef ben ağlanacak bir nokta bulamadım. Sadece kitabın son kısmında duygusal anlamda etkilensem de kesinlikle ağlayacak, içimi sızlatacak boyutta değildi. Kitabın kırılma noktaları da klişelerden geçilmiyordu. Çok fazla film/kitapla ilgilenen biriyseniz bu klişelerden kaçmanız imkansız! İsterseniz spoiler içerir incelemeye geçelim; ---SPOİLER---- ---SPOİLER---- ---SPOİLER---- Ana karakterler olan Isabelle ve Vienn’i son derece iyi tanıyoruz. Zira 534 sayfa boyunca sadece ikisinin başına gelenleri okumaktayız. Yan karakterleri sadece ana karakterlerle olan kesişimlerinde okuyabiliyoruz ki bu durum da ölen, kaçan, esir edilen yan karakterlere bağlanıp, üzülmemizin önüne geçiyor. Yan komşumuz, can dostumuz Rachael’ın kitapta karşımıza çıktığı ilk sayfada Yahudi olduğunu öğreniyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ı biraz bilen birisi, bu savaşta Almanlar’ın Yahudilere neler yaptığını da gayet iyi bileceklerdir. Kitap, karakteri tanıttığı daha ilk sayfada bu bilgiyi verdiğinde siz Rachael’ın Yahudi olmasından mütevellit başına kötü şeyler gelebileceğini ön görüyorsunuz. Kasabanın tasvirinde de sıkıntılar var. Almanlar gelene kadar evinizin karşısında bir havaalanı bulunduğundan bile bihaberiz. Alışverişe gitmiyoruz, Rachael’dan başka bir komşumuz yok. Yazar, böylelikle Almanlar geldiğinde de oluşan durumu, normal durum ile karşılaştırmamızın önüne geçiyor. Vienn’in kocası Antoine’nin askere gitmesi, askerde başına gelenler, esir geçirilen süreç, kaçması ve eve geri gelmesi sürecinden tek bir satır bile okuyamıyorsunuz. Isabelle’in pilot kaçırma olaylarını okusanız da kurgu son derece zayıf. Isabelle tüm kaçış yolunu tek başına gidiyor. Kontrol noktalarında hiçbir problem yaşamadığı gibi, pilotların almanlar tarafından ele geçirilmesini de göremiyoruz. Sanki tüm pilotlar Isabelle’nin üzerine düşüyor, tüm kontrol noktaları da adeta kör ve sağır. Süperkahraman filmlerinde bile kahraman yakalanır, kriptona maruz kalır, uğraşır didinirken bizimkisi maşallah süper kahramandan daha kahraman! Bu anlamda kitap size bir gerilim, stres ve endişe duygularını yaşatamıyor... Klişelere de değinmeden edemeyeceğim. En basitinden; “Son defaymışçasına”; Kara Murat benim! Hayır benim! Sözleri, az olan sürprizlerin de son derece tahmin edilebilir olması kitaba darbe vuran diğer etkenler. Peki iyi bir yanı yok mu dediğini duyar gibiyim. Elbet var... Kitap son derece akıcı. 534 sayfalık kitabı hemen hemen 1 hafta içerisinde bitirdim ki ağır okuyan birisiyim. İkinci Dünya Savaşı hakkında pek bir bilgi vermese de sizi hatalarına rağmen o yıllara götürebiliyor. Yan karakterler sığ olsa da ana karakterlere karşı bir samimiyet, sıcaklık hissediyorsunuz. Şayet kadınsanız bu samimiyet size daha çok geçecektir zira ana karakterler kadın, ana karakterlerin çocukları, komşuları da kadın! Bir erkek olarak gözlerim hemcinslerimi aradı diyebilirim. Hele savaşın olduğu ortamda insanın aklına ister istemez erkek geliyor. Ancak kitaptaki erkekler son derece sığ ve epey az sayfa ayrılmış. ------- SPOİLER SONU----
Bülbül
BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,931 okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.