20.yüzyıl, onlara kendi devletlerini kurmalarına müsaade etmedi (ki, hiçbir zaman uygulanmayan Sevr Antlaşmasında böyle bir öngörü vardı), ama ulusal uyanışlarının yüzyılı da oldu. 20. yüzyılın başlarında, tarih, şiir ve edebiyat kitapları basılmaya başladı. Bu gelişme derece derece Kürt Edebiyatı’m da oluşturdu. Teknolojik gelişmeler Kürt geleneksel müziğinin gelişmesini sağladı. Ve devletlerin koydukları sınırları aşarak bütün Kürdistan’da ağızdan ağıza söylendi. Bu tarihsel müziğin yolları, Kürdistan’ın yayla ve dağlarına oyulmuştu. Bitmek tükenmek bilmeyen bu zengin müziğin kaynağı, çok çekmiş bir halkın ulusal zenginliğini de oluşturuyordu. Ulusal merkezin yokluğuna rağmen Kürtler, müzikleri ve edebiyatları ile 20. yüzyıl başlarında, yavaş yavaş birleşik ulusal ve kültürel kimlik konusundaki bilinçlerini oluşturmaya başladılar.