Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savas Kalenteridēs

Savas KalenteridēsÖcalan'ın Teslimi yazarı
Yazar
6.0/10
2 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
1.160
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar
Doğum:
1960

Okurlar

1 okur beğendi.
2 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Duruma göre Kürtler, Pers, Arap ve Osmanlı-Türk egemenliği altına yaşamışlardır.
Telefonun ahizesini alıyorum, mikrofonu ise, yine herkes duysun diye açık, Diakofotakis ve Kostulas dinliyorlar. Ayrıca, o anda koridorda bulunan avukat Failos Kranidiyo- tis de konuşulanları duyuyor; “Sava, beni dinle, benim Cova- ras. Üç bakan ve başkan buradalar. Üç bakan sana bağlı, anlıyor musun? Hemen git ve onu şiddet kullanarak dışarı at". Hattın diğer ucundan bazı kişilerin sesleri de geliyordu. Örneğin, Alekas Papadopulos ile Teodoros Pangalos’un seslerini seçebiliyordum. Ama, kesin yemin edememekle birlikte, bakanlardan biri diyordu ki; “At onu dışarıya, vahşi ormana, aslanlar yesinler”. Ayrıca, küfürler de savuruyorlardı. Bunlar kaldırım küfürleriydi, bahsetmemeyi tercih ediyorum. Biz şaşkınlıktan dona kalmıştık ve onların yokuş aşağı sonu olmayan bir biçimde yuvarlandıklarını dinliyorduk.
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Kürtlerin Dengbej geleneği
20.yüzyıl, onlara kendi devletlerini kurmalarına müsaade etmedi (ki, hiçbir zaman uygulanmayan Sevr Antlaşmasında böyle bir öngörü vardı), ama ulusal uyanışlarının yüzyılı da oldu. 20. yüzyılın başlarında, tarih, şiir ve edebiyat kitapları basıl­maya başladı. Bu gelişme derece derece Kürt Edebiyatı’m da oluşturdu. Teknolojik gelişmeler Kürt geleneksel müziğinin gelişmesini sağladı. Ve devletlerin koydukları sınırları aşarak bütün Kürdistan’da ağızdan ağıza söylendi. Bu tarihsel müzi­ğin yolları, Kürdistan’ın yayla ve dağlarına oyulmuştu. Bit­mek tükenmek bilmeyen bu zengin müziğin kaynağı, çok çekmiş bir halkın ulusal zenginliğini de oluşturuyordu. Ulusal merkezin yokluğuna rağmen Kürtler, müzikleri ve edebiyatla­rı ile 20. yüzyıl başlarında, yavaş yavaş birleşik ulusal ve kül­türel kimlik konusundaki bilinçlerini oluşturmaya başladılar.
Kaynak Kalenderidisin kıçı tabii ki :)
Kürtlerin bir kesimi Medler’i kendi ataları olarak kabul etmektedirler. Perslerin egemenliği sürecinde, Ahemenidon Hanedanlığı (MS. 700) döneminde Kürtler, İmparatorluğun askeri güçleri içinde kadrolaşıp, Zerdüşt tapınaklarını koruma görevini almışlardı.
IKDP
PKK, aslında 1983’te Güney Kürdistan’da IKDP ile yaptığı ittifak sonrası, 1984 yazında Türkiye’ye yönelik geliştirdiği silahlı eylemleriyle büyüdü ve yola devam ederek, bugünlere geldi. Bu sürecin de irdelenme­si gerekiyor. Sözünü ettiğimiz bu ittifak, daha sonra IKDP ta­rafından tek yanlı ortadan kaldırılmış ve kamuoyuna bazı açıklamalar da yapılmıştı.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
368 syf.
3/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Ailesi mücadelede öldürülmüş ve sekiz yaşında yetim kalmıştı. Kimsesi olmadığı için de, kampta Apo’nun yanında büyümüştü. Daha sonra, örgüt onu okutmuş, İngilizce öğrenmişti. Orta düzeyde bir örgüt kadrosu olarak, diplomatik görevle Kıbrıs’taydı.
Öcalan'ın Teslimi
Öcalan'ın TeslimiSavas Kalenteridēs · Pencere Yayınları · 20122 okunma
·
Puan vermedi
Ulusal İstihbarat Teşkilatı elemanı olarak yıllarca Türkiye'de çalışmış bir isim olan Savas Kalenderidis hatta Türkiye'deki adıyla Savaş Kalender Türkiye'nin senelerine ket vuran PKK hareketi ile Yunan istihbaratının ilişkisini, kendi yorumlarını, bölücü başı Apo ile hatıralarını anlatıyor fakat bir yerden sonra olay salt terör övücülüğüne dönüştüğü için alıntıları da bırakmak zorunda kaldım. Zira hamiyetli bir vatandaş olarak ırkçı bir Yunanın ülkeme kin kusup, bölücülüğü kutsamasına daha fazla dayanamadım.
Öcalan'ın Teslimi
Öcalan'ın TeslimiSavas Kalenteridēs · Pencere Yayınları · 20122 okunma
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Beni bu kitapta en çok şaşırtan şeylerden biri Kalenderidis’in Türkiye toplumu ve kültürü hakkında tarihi hakkında geniş bilgi sahibi olmasıydı. Gerçi buraya da yabancı olmadığı sonra ki sayfalarda belli oluyor. Dedelerinin Amasya’dan göçtüğünü belirtiyor, dedesinin vücudunda demek ki ne kadar kurşun izi varmış ki kendisinin küçükken ilgisini çekmiş... Bir diğer şaşırtan detay da gerçekten bir istihbaratçı olarak sanki oldukça modern ve sol bir bakış açısına sahip olmasıydı. Sanırım kendi ülkemizde ki alışılagelmiş istihbaratçı profilinden dolayı biraz şaşırtıcı geldi. Gerçekten bu kitaptan sırf Kalenderidis’in anlatımları esas alınarak bir dizi ya da film çekilse çok izleneceğini düşünüyorum. Ayrıca gerçekten de Öcalan’ın cia’ya teslim edilmemesi için elinden geleni yapmış hatta kendi hükümetini karşısına alma pahasına.
Öcalan'ın Teslimi
Öcalan'ın TeslimiSavas Kalenteridēs · Pencere Yayınları · 20122 okunma