Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

YAKUB KADRİ KARAOSMANOĞLU'NDAN BİR HATIRA
-Efendim, Atatürk'ün Güneş-Dil Teorisi'yle ilgili kanaatlerinizi de lütfeder misiniz? Yakub Kadri Karaosmanoğlu şaşıran bir öfkeyle doğruldu: -Güneş-Dil Teorisi tam bir rezalettir! İlmi hiçbir değeri yoktur. Bizi bütün Avrupalı ve Asyalı alimler karşısında bizi rezil, kepaze eden bir safsata kalabalığından ibarettir, dedi. -Konuyu biraz açar mısınız efendim? -Atatürk, anlatılamayacak ölçülerde milliyetçi bir devlet adamıydı. Çok şovenistti. Bir ara hepimize kesin bir talimatı oldu: "Bundan böyle makalelerinizde Türkçe olmayan kelimeleri kullanmayın. Saf Türkçe ile yazın." dedi. Böylece dilimizde müthiş bir tasfiye hareketi başladı. Öyle bir zaman geldi ki kimse kimseyi okuyamaz, anlayamaz hale geldi. Hepimizi perişan ve şaşkındık. Atatürk de bizim gibi Türkçemizin kan kaybından memnun değildi. Bir çıkış yolu arıyordu. Dili bir çıkmaza kendisi sokmuştu. Dili o çıkmazdan yine kendisi kurtarmak istiyordu. İşte o buhranlı, sıkıntılı günlerde Avusturya'dan Kvirgiç isimli bir dil heveskarı Türkiye'ye damladı.(...) Atatürk bu Avsuturyalı dil heveskarının anlattıklarını çok büyük bir dikkatle dinledi. Kvirgiç diyordu: -Paşa hazretleri, ilk insan, ilk sesli harfi Güneş'i gördüğünde çıkardı ve ağzını kocaman açarak: "AA-AA!" dedi. Sonra bu insan, bir canavarla karşılaştığında: "OOOO! dedi. Merakını gidermek için E! dedi. E! E! E! diye sordu. Böylece Güneş ve tabiat olayları karşısında ilk Türkçenin ilk sekiz sesli harfi ortaya çıkmış oldu. İlk insanın söylediği ilk hece "AĞĞĞ!"dır. Bu heceyi başka heceler takip etti. Paşa hazretleri ilk insan: "Türk'tü, konuşulan ilk dil Türkçeydi. Bu tespit bizi şu gerçeğe götürür: İnsanlığın ilk atası Türk'tür. Bütün milletler Türk soyundan türemişlerdir ve bütün dünya dilleri Türkçeden doğmuştur." (...)
Sayfa 91 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.