Gönderi

109 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum kitapların karakterlerinin psikanalizini yapmaya çalışmaktan çok zevk alıyorum. Kitaptaki ihtiyar adamın neden 13 yaşından beri tüm ilişkileri sonunda birlikte olduğu insana para veriyor, Neden evlilikten korkuyor? vb. sorular kitabi her okuyan kişinin sorduğu kendince cevaplamaya çalıştığı sorular. Ben de kendimce cevaplamak istiyorum. İlk öncelikle ihtiyar adamın çocukluğunun geçtiği aile,ev ortamını merak ediyorum. Kitabı okurken de buna dikkat ederek okudum,herhangi bir ipucu yakalamak için. İhtiyar adam anne ve babasını kısa bir şekilde tanıtıyor. Babası paraya düşkün biri olduğunu şu anlatım ile anlıyorum :"babam bu evi xıx.yüzyılın sonlarında bir açıkartırmada satın almış, alt katını bir İtalyan şirketine lüks dükkânlar kurması için kiraya vermiş." ve devamında ise bu Italyanların kızı olan annesiyle evlendiğini belirtiyor. Burada aşk evliliği değil,bir maddi çıkar evliliği olduğunu ihtiyar adam belirtmek istemiş. annesinin bu evliliği istemediğini ya da evlilikten sonra değiştiğini annesini anlatırken anlıyorum, "Dikkat çekici bir Mozart yorumcusu,pek çok dil bilen, Garibaldi hayranı,şehirde o güne kadar görülmedik güzellikte ve yetenekte bir kızmış." annesinin genç kızkenki halini anlatıyor fakat evlendikten sonrayı ya da anne olduktan sonraki dönemi kapsayan bir cümle kurmamış, sadece genç kızlık dönemi için kurmuş. Annesi için bir bilgi de şu: annesi demir yumruklar ile zorla romantik edebiyat okutmuş,artık dünyayı harekete geçiren aşkların mutlu değil, mutsuz aşklar olduğu bilincine varmış.belki bu düşüncesi de aşk arayışındaki bu tuhaf yöntemin nedeni olabilir. Anne ve babasının birlikteliği para esasında oluşu ve bunu ev içinde müthiş şekilde hisseden ihtiyar adam bebeklik ve çocukluk dönemlerinde bunun kaçınılmaz etkisinde olmuştur. On üç yaşından beri düz,soğuk birlikteliklerden sonra elini cebine atıp hissizce para vermesi belki de bundandır. "Çirkinim,çekingenim, çağdışıyım. Böyle olmak istemediğim için tam tersiymişim gibi davranmışımdır hep." aslında on üç yaş gibi küçük yaştan ilişkilere başlamasının nedenini ihtiyar adamın bu cümlesi açıklıyor. Çağdışı olmak,her zaman yakayı bırakmayan bir yargı. Ortama uymak, kabul edilmiş olmak... belki de ilk defa "böyle olmak istemediğim için tam tersiymişim gibi davrandım hep." cümlesi küçük kızla ilk beraber uyudukları gecenin sabahında odandan çıkıp gittikten sonra Rosa Cabarcas'tan gelen telefonla kızın,ihtiyar adamın uyandırmaya bile kalkışmamış olması işe yaramaz olduğunu düşündüğünü öğrenince "evet kız haklı,ben artık işe yaramıyorum." bu cevapla kendisi olabildi, hatta şöyle de der ihtiyar adam :"ömrümde hiç tatmadığım bir kurtuluş duygusuyla dolup taşarak ve on üç yaşımdan beri beni boyunduruğu altında tutan bir esaretten azat olarak kapattım telefonu." Karakter ilerleten zaman beraber daha çok kendini çözümlemeye başlıyor, kendini eleştirebiliyor,"her şeyin yerli yerinde olması,her işin zamanında yapılması,her sözün yakışık aldığı gibi söylenmesi gerektiği şeklindeki saplantımın düzenli kafaya yaraşır bir ödül olmadığını,tam tersine doğamdaki düzensizliği gizlemek için kendi uydurduğum bir yapmacıklık gösterisi olduğunu kesfetmiştim." Bir gece kıza yatakta Binbir Gece Masalları'nı okurken kızın hikayenin ortasında araya girip konuşunca ihtihar adam ilk defa kızın sesini duymuş oldu,büyülü dünyasına bir küçük darbe inmişti "sesinde avam takımına özgü bir tını vardı,sanki kendisinin değildi de içinde taşıdığı bir yabancının sesiydi.iste o zaman ruhumdaki en küçük bir kuşku gölgesi bile yok oldu:onu uyur haliyle tercih ediyorum." Ihtiyar adamın düşüncelerinde kız başka boyutlardadır yaklaştığı aşktır ve çok yücedir o avam ses hiç yakışı kalmaz. Aslında ihtiyar adamın yaptığını biz de hayatımız da yaparız hoşlandığımız ya da çok yüceltiğimiz insanların -ben ilkokuldayken öğretmenim tuvaletini etmediğini düşünürdüm- tuvaletlerinin gelmediklerini, sevişmediklerini,yemek yemediklerini vs. düşünürüz mesela hoşlandığınız birinin de gaz çıkarmasını ya da herhangi 'igrenc' olarak gördüğümüz doğal şeyleri yaptığını düşünmek biraz büyüyü bozuyor değil mi? ah kendine gel o da bir insan diyorsunuz ve ta da pem aşk hayatından hayatın tüm renklerini kapsayan gerçek hayattaki aşka giriyoruz. Yine ihtiyar adam şöyle der :"seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir." küçük kıza bir İspanyol romanında geçen öz kızına aşık ve zorla birlkte olmak isteyen babanın kızının adı olan Delgadina der. Evet belki de Delgadina onun aradığı aşktı, dokunamadığı bile. Evet Roca Cabarcas Delgadina'nın da ihtiyar adama aşık olduğunu ihtiyar adama dedi fakat Delgadina'nın aşkı bir kızın babasına olan aşkından farksız.
Benim Hüzünlü Orospularım
Benim Hüzünlü OrospularımGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 201921bin okunma
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.