Kitapın dili son derece akıcı. Okurken bir klasiği değilde günümüz eserini elinizde tutuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Yazar öyle bir ülke tasvir ediyor ki bütün yurttaşları uyum içinde özgür ve eşit yaşıyor. 
Güneş Ülkesi 'nde de Tommaso Campanella benzer bir ülkenin, düzenli işleyen hiyerarşik düzeninden bahsediyor. İki kitapta da ana karakterin sohbet ettiği gezginler, anılarında geçen yerlerden, insanlardan ve yaşayışlarından bahsediyorlar.
Bildiğim kadarıyla Ütopya ve ütopik kelimelerinin isim babası bu kitap. Yazıldığı yılın dünyası için imkansız gibi gözüken bir düzende, tıkır tıkır işleyen bir ülkenin dini, siyasi ve gündelik yaşamı ele alınmakta. Bölgesi için bir süper güç olsa da diğer ülkelere zalimlik etmeyen, gerektiği yerde gerektiği kadar şiddete başvuran genelde barış yanlısı insanların yaşadığı bir ülke Ütopya. Kadın erkek eşitliği ve kölelik gibi kavramlarda bazı sorunlar teşkil etse de, dönemi göze alındığında bunlar için bile son derece ileri bir yaşam tarzına sahip oldukları görülebiliyor. Ütopya anlatılırken, çağdaşları olan Avrupa devletleri ve İngiltere'nin adam kayırmacı siyasi yapıları da eleştiriliyor.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.