-SPOİLER- Kitaptaki karakterleri anlamak ilk başlarda insana çok güç geliyor. Karakterlerin hemen hepsinin aristokrasi sınıfına dahil olması bende bir önyargı oluşturmuştu. Halkı anlatan kesitleri hep daha çok beğenmişimdir ama okudukça bu önyargımdan kurtuldum. Tolstoy karakterleri öyle bir işlemiş ki, karakterleri her yönüyle anlama imkanı sunuyor. Beni şüphesiz en çok Piyer etkiledi. Anna Pavlovna'nın davetindeki Piyer'e bir bakın, bir de kitabın son sözündeki Piyer'e. Piyer dışında diğer karakterlerde de bu değişimi görmek mümkün. Bu değişim kabaca savaşın insan yaşamını nasıl şekillendirdiği gibi düşünülse de aslında Tolstoy'un kitabında sık sık bahsettiği; tarihi eylemlerin zaman, mekan ve nedensellik ilişkilerine göre nasıl şekillendiğini görüyoruz. Somut bir savaşın yanı sıra soyut bir savaş sezinledim. Neredeyse her karakter mutlu olabilmek, hayatını anlamlı kılabilmek adına bir düşünce savaşı içerisinde. Nataşa'nın zevk düşkünlüğünde, Piyer' in erdem arayışında, Andrey'in küçümsemeci yaklaşımlarında, Maria'nin katı dindarlığında, Nikolay'in savaşçı ruhunda vs. bu savaş doğrultusunda muazzam değişiklikler oluyor. Okuru varoluşçu sorular, hayatı anlamlandırma çabası çepeçevre sarıyor. Kitapta özgürlük üzerine, hem olay örgüsü içerisinde karakterler aracılığıyla hem de Tolstoy'un direk olarak bize düşüncelerini aktardığı bölümlerde çok beğendiğim düşünceler mevcut. Bkz: #53956068 Tarih felsefesi ciddi bir şekilde ele alınmış. Yer yer sıkılsam da sabırla okudum. Tolstoy'la malesef her konuda aynı fikirde değilim. Sık sık tarihte bize büyük adam diye sunulan kişilerin aslında sadece bir aktör olduğu, tarihi sadece bu kişilerin yazmadığını, cephede mermi sıkan her bir erin tek başına çok kritik sonuçlara sebep olabileceğini bize tekrar tekrar anlatmış. Evet tarih tek başına liderlere yüklenemez, evet Napolyon olmasaydı tarih kendine Napolyon rolü oynayacak başka aktör belki bulabilirdi. Ama kendi fikrimce gene de tarihin o aktörde arayacağı belli başlı özellikler olmak zorunda. Bu insanları alalade insanlar olarak düşünme fikrini doğru bulmadım. Tolstoy'un kendi düşüncelerini anlattığı bölümlerde çok fazla tekrara düştüğünü düşünüyorum. Okurken içimden yer yer "Tamam anladık Tolstoycuğum tamam bunu daha önce de anlatmıştın." dedim. Bazen kendi fikirlerini çok hararetli savunuyor üstat. Bunu özellikle Kutuzov ve Aleksandr'ı savunurken de açıkça görebilirsiniz. Sonuç olarak harika bir kitap. Çok uzun olması göz korkutmasın. Uzun süre okunan kitapların etkilerinden de ancak uzun bir süre sonra çıkılıyor. Yaklaşık 20-25 gün boyunca odamda Bezuhovalar, Bolkonskiler, Rostovlar, Napolyon, Kutuzov ile birlikte yaşadık. Onlardan ayrı kalmış olmanın tesiri bile hemen geçmiyor.

Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202221,3bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Çağrı Yenigün