Gönderi

56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Zweig’i beğenerek okuduğumu kabul ediyorum artık… Son derece sıradan karakterlerinin dahi ruh dünyasına derinlemesine girmesi ve detaylı psikolojik analizleri Zweig’a bağlıyor beni. Çoğu zaman dikkatimizi bile çekmeyen sıradan insanların, anlamak için zaman harcamayı göze aldığımızda, birçok farklı özelliğe sahip olduğunu ve bizi zenginleştiren ve geliştirenin tam da bu farklılıklar olduğunu hissettiriyor bana… Mecburiyet, eşi Paula ile birlikte ülkesindeki savaştan kaçan ressam Ferdinand’ın hikayesini anlatıyor bize… Ferdinand İsviçre’ye kaçmıştır, özgür bir ülkededir artık. Ülkesinde kalan şanssız çağdaşları gibi orduya katılması ve savaşa gitmesi yönünde gelen emirleri uygulamak zorunda değildir. Ancak iç dünyasında özgür değildir; her ne kadar savaşın anlamsızlığına, yığınları bilerek ölüme gönderen bu düzenin çürümüşlüğüne ve faydasızlığına yürekten inansa da gelen askere çağrı tebligatıyla ruh dünyasında büyük bir parçalanma yaşar. Ülkesinin girdiği bu kirli savaşta o da ölmeye “mecbur” mudur, yoksa İsviçre’de kalıp “özgür” olmaya devam mı etmelidir? Zweig yine en iyi bildiği şeyi yapıyor ve çelişkilerle dolu insan ruhunu bütün ustalığıyla gözler önüne seriyor. “Mecburiyet” pasifizme dair yazılmış en güçlü metinlerden biri olmanın yanısıra Zweig’in kendi hayatıyla da şaşırtıcı paralellikler içermekte. Hayatı boyunca savaşın anlamsızlığına inanan, Avrupa’daki nefret ve savaştan elinden geldiğince kaçan ancak içine dolan derin ümitsizliği aşamayıp savaşın bitimine kısa süre kala eşi ile birlikte intihar eden Zweig da muhtemelen aynı çelişkilerle boğuşmuştur.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · İndigo Kitap · 201962,3bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.