Gönderi

"Bu ince eller, uzun parmaklar mı bağladı o bağı? Bu narin eller mi attı onca düğümü? İmzayı, kararı, noktayı bu eller mi koydu? Hiç mi muhalefet şerhin yoktu? Bunca karanlık bu ellerin arkasında mıydı? Yazılmış ne varsa, bir çırpıda hepsinin üzerini çizip geçen, yazıp bozan, çizip oynamayan, kurup kaldırmayan. “Bir karıncayı bile incitmem” diye övünürken dünyaları yakan. Bu eller miydi? Ben bu elleri tanıyordum güya. Bu ellerde görmüştüm kuş bakışı gamzeyi. Parmak uçlarından dökülen yağmurun rengini. Ellerimle kurmuştum sana dünya sofrasını. Siyah beyaz bir fotoğrafa girmemiş anıların en güzeli, “Bak, bu nar unutma.” Elimin üstünde yemin eden ellerin değil miydi? Ellerin “Elim sende unutmam.” dememiş miydi?"
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.