Kuran'da Aden bahçeleri olarak tanımlanan, Sümer'in tanrılar bahçesi dilmun'da,yer tanrıçası 8 bitki yetiştiriyor.Bunların koparılması yasak.Fakat bilgelik tanrısı dayanamayıp, tatlarına bakıyor. Buna çok kızan tanrıça,tanrıyı lanetleyerek yok oluyor.Bunun üzerine bilgelik tanrısı ölüm derecesinde hastalanıyor.Büyük zorluklardan sonra tanrıça bulunarak,bilgelik tanrısını iyi etmesi için ikna ediliyor.Tanrıça hasta olan 8 bitkiye karşı, 8 organı için 8 tanrı ve tanrıça yaratıyor.Son olarak tanrının kaburgasını iyi edecek bir tanrıçadır.Adı da kaburganın hanımı anlamına gelen nin-ti'dir. Burada nin hanım, ti kaburga demektir, ti'nin bir anlamı da yaşam'dır. Eğer isme buna göre anlam verirsek yaşamın hanımı olur. Bu efsane Tevrat'a geçerken tanrıça, kaburgadan yaratılan kadın olmuş, kaburganın hanımı anlamına gelen ad yerine de yaşamın hanımın anlamına gelen Havva adı konmuştur. Burada tanrıların bahçesi, yani cennet, yasak meyve, meyveyi yiyen erkek tanrı, kaburga ile ilgili kadın (tanrıça) ve tanrının yasak meyve yiyip lanetlenmesi, Tevrat hikayesine tamamıyla uymaktadır.Kuran'da ne Havva'nın adı, ne de kaburgadan yaratıldığı yazılı. Cennetten Tevrat'taki gibi yılan değil, şeytan çıkartıyor onları, yasak ağacın adı, "sonsuzluk ağacı".