Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Türkçülerin bu şekilde düşünmelerinin sebebi aile müessesesinin kuvvetlendirilmesine olan inanç ve kadının bir milletin geleceği olan çocukların eğitimdeki rolünün bilinmesiydi. Gerçekten de ahlâk eğitiminde okuldan ziyade aile ve annenin rolünün olduğuna inanıyorlardı. Çocuğa okulda ahlâklı olmak ne kadar anlatılırsa anlatılsın anne ve baba okulda anlatılanın aksini icra ediyorsa çocuktaki ahlâkî gelişim sağlanamazdı. Çocuk eğitiminde tutarlılığa vurgu yapan başka bir yazar da Zeki Sofuoğlu’ydu. Ona göre bu konuda aile ve okul birlikte hareket etmeli, birinin kurduğunu diğeri yıkmamalıydı. Türkçülerin kadın, aile ve çocuğa verdikleri değer Komünizme karşı cephe almalarında bir itici güç olmalı. Zira Türkçülerin nazarında Komünizm bütün bu “manevî yapıyı yıkmaya azmetmiş” bir fikirdi. Esasen Türkçüler, Komünistlerin Türklüğü meydana getiren maddî ve manevî yapıyı ne kadar “hırpalamaya” çalışırlarsa çalışsınlar başarılı olamayacaklarına inanıyorlardı. Zira Türkçülere göre Komünistler, Türk milletinin hiçbir “tuzağa” düşmeyecek kadar “uyanık” ve istiklâlini savunmaya hazır olduğunu bilmiyorlardı. Türkçüler de Türk milleti kadar uyanıktı. Komünizm, başka çehrelerle, karşılarına çıktığında da fikirleri değişmeyecekti.
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.