Gönderi

Yaklaşık 16. Yüzyılın sonlarına kadar kilise hiyerarşisi kitleler arasında başıboş okuryazarlığın dinsel ve toplumsal düzene bir tehdit olduğu görüşünde idi. Seküler bilgi sapkınlığa açılan bir kapı olarak görülüyordu. Ama 17. Yüzyıldan sonra basılı sözcüklerin giderek yaygınlaşması ile birlikte hem Katolik hem de Protestan kiliseleri nin yönlendirici politikaları, yazılı malzemelere erişmeyi tamamen yasaklamak gibi imkansız bir görevi yerine getirmeye değil, metinlerin nasıl okunacağı ve nasıl yorumlanacaklarını kontrol etmeye çabalar olmuştu.
Sayfa 117Kitabı okudu
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.