Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

495 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu Dünya'dan iyi ki Nâzım geçmiş.
''En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, Biri o, biri ötekisi.. Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi.. Sana gelince.. Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün.. Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün.. Artık seninle biz, düşman bile değiliz...'' Bir çokları gibi bende bu şiirin Nâzım Hikmet'in meşhur sevgililerinden birine yazıldığını düşünüyordum, fakat bu şiirin Nâzım Hikmet'in en yakın arkadaşı belki de kaderdaşı demeliyim, Vâlâ Nureddin'e yani nam-ı diğer Vâ-Nû'ya yazılmış olduğunu öğrendim. Hayat işte, gün geliyor en yakın zannettiğimiz insana bile neler söyletiyor insana. Zaman zaman okuduğum Nâzım şiirlerinde, bazı duyguların havada kaldığını hep hissederdim, hani şair burada neyi kastetmiş, hangi ruh haliyle sarfetmiş bu cümleyi diye kafama takıldığı çok oluyordu. Kolay değil 20. yy Türkiye'sinin parmakla gösterdiği şair olmak. Gerçekten hiç de kolay değilmiş. Dikkat ederseniz eş dost sohbetlerinde, edebiyat sohbetlerinde konu ne zaman Nâzım Hikmet'ten açılsa, ''yahu ne kadar da çapkın adammış, ne kadar da ayrangönüllüymüş''e gelir hep sohbet, bu kitaptan sonra anladım ki, bu yorum tamamen cahil cesareti. Bana Nâzım Hikmet'in hayatını sorarsanız baştan sona mücadele, baştan sona insanlık, baştan sona mütavazı bir sergüzeşt derim. Çünkü sırça saraylarda, allı, pullu şamdanların arasında geçmemiş yaşantısı, öyle anlar var ki kitapta okurken insanın gözlerinin dolmaması mümkün değil. Mesela, Nâzım Hikmet tutuklandığında annesi Celile hanım tek başına Pierre Loti'de protesto mitingleri düzenlemiştir, Nâzım'ın şu satıları bu olayın tesiriyle kaleme alınmıştır; ''Hatta sen sen Pier Loti! Sarı muşamba derilerimizden birbirimize geçen tifüsün biti senden daha yakındır bize Fransız zabiti! Fransız zabiti, sen, o üzüm gözlü âzadeyi o orospudan daha çabuk unuttun! Kalbimize diktiğin âzadenin taşını Bir tahta hedef gibi topa tuttun! '' * *Pierre Loti Çanakkale'yi topa tutan Fransız donanmasındaymış. Mesela İnebolu'da tanıştığı ve ilk komünist fikirleri edindiği Sadık Ahi'nin kırmızı bir boyun atkısı varmış, o dönemde bir nevi nişan gibi takıldığı söyleniyor, Nâzım hiç kırmızı bir boyun atkısı takmamış ama şu satıları da bu atkının tesirinde yazmış; ''Alnı yukarda kırmızı boyun atkısı rüzgârda, yürüyor. Yürüyor adım adım Yürüyor ağır ağır yürüyor...'' tabi savaş zamanı, araç yok, yiyecek kıt, günleri yarı aç yarı tok oradan oraya, karda tipi de yürüyerek geçiyor, işte meşhur Yalınayak şiiri de tam bu sıralarda yazılıyor. Kafamızda güneş ateş bir sarık. Arık toprak çıplak ayaklarımıza çarık. İhtiyar katırından daha ölü bir köylü yanımızda, yanımızda değil yanan kanımızda Omuz yamçısız, bilek kamçısız atsız, arabasız, jandarmasız, ayı ini köyler balçık kasabalar kel dağlar aştık, İşte biz o diyarı böyle dolaştık! (1922) Mustafa Kemal ile TBMM'de tanıştırılan genç şaire Atatürk; ''-Bazı genç şairler modern olsun diye mevzusuz şiir yazmak yoluna sapıyorlar. Size tavsiyem ederim, gayretli şiirler yazınız, '' demiş. O dönemde milli şuur bilinci yerleştirmek için bir çok şaire bu tür şiirler yazdırıldığı fakat Nâzım Hikmet'in, Mustafa Kemal'i sevmesine rağmen bu tarz bir teklife sıcak bakmadığından bahsediyor Vâ-Nû. Vâ-Nû, Nâzım'ın yol arkadaşı, her ne kadar bazı siyasi tutumlar yollarını ayırmış olsa da, bir ömrün büyük bir kısmını birlikte paylaşmışlar. Nazım ve Vâlâ, Bolu’da iken sabahları birbirine günaydın yerine, “Bende bu keder, bende bu keder / ayaklarının ucuna basıp geldiği gibi gider” diye yazmış Vâlâ Nureddin kitabında. Kitabın çıkış tarihi 1965, Vâlâ Nureddin'in ölümüyse 1967, sanki bu kitabı yazmak için yaşamış gibi hissettim kitap bittiğinde. O sadece Nazım Hikmet'i kaybetmemiş, koca bir ömrü paylaştığı, dostunu, kardeşini, aynı lokmayı birlikte yediği can yoldaşını kaybetmiş. Nâzım Hikmet hakkında yazılmış en iyi biyografilerden biri, okumayı düşünenlere kesinlikle şiddetle tavsiye ederim. Madem yeni bir yıla giriyoruz, yeni seneye bir Nâzım şiir yakışır :) ''Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.'' Herkese iyi seneler dilerim.
Bu Dünyadan Nazım Geçti
Bu Dünyadan Nazım GeçtiVala Nurettin · Remzi Kitabevi · 1965234 okunma
··
263 görüntüleme
Mustafa A. okurunun profil resmi
Şiirden pek anlamıyorum ve hoşlanmıyorum ama şair denince aklıma Koca Nazım geliyor. Zaten bildiğim ve çok sevdiğim 2-3 şiir de kendine ait. Bize milliyetçi geçinenlerden ziyade Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Nazım Hikmet gibi vatan hainleri gerek!!! Vala Nurettin'in hep adını duyardım ama anlattıklarından haberim yoktu. Ellerine sağlık. Ayrıca sağlıklı, huzurlu, mutlu ve bol kitaplı seneler dilerim. :)
Ayşe* okurunun profil resmi
:) hain olacaksa Nâzım gibi olsun, Vâlâ’da müthiş bir insan. Çok teşekkür ederim Mustafa hocam bilmukabele, umarım 2019’dan daha iyi bir yıl geçiririz ülke olarak.
Kaan okurunun profil resmi
Nazım Hikmet'in bu sene tüm şiirlerinin olduğu kitabı okudum. Benim izlenimim senin de incelemede vurguladığın doğrultuda oldu; yani mücadeleci bir insan. Buna ek olarak; vatanıni, halkını ve halkları seven bir insan gördüm şiirlerinde. Dönemin Türkiye'sindeki otoritere cesur dizeleri özellikle hoşuma gitmişti, keza ABD'ye, kısaca bozuk düzene karşı cesur dizeleri... Ama aşka dair satırlarından yola çıkıp aşk hayatını araştırmak gelmedi, ilgimi de çekmiyor zaten bu konular lakin birkaç şey duydum. Ancak adamın özel hayatı sonuçta ve hangi insanın özel hayatı tek bir doğru çizgide ilerliyor ki Nazım'in özel hayatı hakkında yargılamaya girisecegiz veya salt Nazım'i aşk hayatındaki durumla hatırlayacagiz. Güzel incelemen için teşekkürler Ayşe, kitabı okuyacaklarim arasına aldım. :)
Ayşe* okurunun profil resmi
Nazım Hikmet'e vatan haini yaftasını yapıştırmış o zamanın ve şu zamanın insanlarının, Nazım kadar şu toprakları sevmediğine bahse girerim, bütün kitap boyu bunu hissettim. Mutlaka oku, gerçekten müthiş bir eser. Teşekkür ederim :)
2 sonraki yanıtı göster
Selman Ç. okurunun profil resmi
Vala Nurettin ismini hep bir yerlerde duymuştum ama kimdir nedir çok fazla bilgim yoktu. Sen bu kitabı okumaya başlayınca araştırdım biraz. Bunların yanına bir üçüncü olarak Peyami Safa'yı da ekleyemek lazım herhalde. Bir zamanlar üçü çok iyi arkadaşmış. Sonra Peyami Safa'nın siyasi tutumu vs. lerden dolayı uzaklaşmışlar Peyami Safa'dan. Bir yazarı şairi tanımak için en iyi kaynak sanırım en yakınlarının yazdıkları söyledikleridir herhalde. Hepimiz az ya da çok biliyoruz Nazım’ı ama bir de Va-Nu dan dinlemek lazım herhalde. Listeme almıştım zaten bu kitabı. Nazım okumaları yapmadan önce bunu okuyacağım.
Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
kitabını okumuştum. Otobiyografik bir kitaptı. Va-Nu Nazım'la beraber Moskova'ya giden arkadaşı değil mi? Yanlış hatırlamıyorsan bu kitapta 4 kişi vardı ikisi Moskova'ya gidiyor ikisi de burada kalıp milletvekili falan oluyordu. O iki kişi Nazım ve Va-Nu'ydü sanırım. Emeğine sağlık canım, sayende bir kitap daha ekledik listeye 😊
Ayşe* okurunun profil resmi
Evet, Peyami Safa ile de yakınlarmış ama bu kitapta ona pek değinmemiş başka kaynaklardan okudum, Moskova'ya değil de kuşatma altındaki İstanbul'dan vapurla ayrılırken 4 kişiler, 2 arkadaşları gemiden inince polis tarafından geri yollanıyor İstanbul'a. Moskova'ya değil de ilk Tiflis'e gidiyorlar, bir kaç sene kaldıktan sonra hatırlı bir kaç dost ile birlikte eğitim için Moskova'ya geçiyorlar. Müthiş bir biyografi, her şey ilk ağızdan an be an. Tişikkirlir şekerim.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.