Fransız yazar Jean-Paul Sartre, birçoklarınca 'filozof' ve hatta 'edib' olarak bilinir. "Marksist varoluşçuluk" dahi, üzerinde, hayli parlak ve ışıltılı bir kartvizit olarak durur. Bu ışıltıyla gözleri kamaşmış çok kişi gördüysem de şahsen, genç yaşlarımdayken bile Sartre'ı ciddiye almayı beceremedim. Yazdıklarını elimden geldiğince okumaya çalıştım ama niçin saklayayım, kendisini hep bir 'lafazan" olarak gördüm; yazdıklarını da sadece 'lafazanlık'! İtiraf etmeliyim ki hâlâ yanıldığımı düşünmüyorum.