Bazı kitaplar kısacık olmasına rağmen çok șey anlatır bu romanda onlardan biri. Açıkcası bașlarken abartıldığını düșündüğüm bir eserdi en nihayetinde 130 sayfaya ne sığabilir ki aslında ana hikaye en fazla 80 sayfa. Neyse önsözü, tiyatroyu okuduktan sonra merakla ana konuya geçtim. Basit ama etkili bir giriși vardı. Karșımızda suçunu bilmediğimiz, genç, dinamik bir mahkum ve mahkeme salonu vardı. Genç mahkemenin nasıl geçeceğini sorunca avukat iyi geçeceğini ve ömür boyu kürek cezasını alacağını söylüyordu. Buna duyan genç ise idam bile daha iyidir diye tepki veriyor ve maalesef dilekleri gerçekleșiyor. Bir an düșünün öleceğiniz anı biliyorsunuz tam tamına altı hafta. Ondan sonra yoksunuz aynı diğer mahkumlar gibi, kafanızı giyotine koyacaklar ve bașınız gövdenizden ayrılacak. Kitap bunu iște 80 sayfaya sığdırmıș bir mahkumun o düșüncelerini, gözlerinin önünden geçen zamanı, hayatın acımasızlığını... Beni en çok etkileyen ise kitabın sonuydu. Mahkuma son isteği sorulduğunda affedilmek, bağıșlanmak istemesi hatta ömür boyu kürek mahkumluğunu bile kabul etmesi beni duygulandırmıștı. Sözün kısası herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir eser...

Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,6bin okunma

··

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatih Akova