Gönderi

Cihangir Miyavlanması
Zaman: durmuş gibi  Cihangir'de pazar günü şaşkınım  Olmayan uykumu bölüyor bir akordeon sesi  Bir çocuk ufacık sarı saçlı  Eminim kara gözlüdür görünmüyor uzaktan gözleri  Görünmüyor ki  Sokak derin uykularda duyulmuş şey değil  Cihangir'de geldiğim günden beri  Gurbetliğimden beri  Son travesti son bira şişesini yere çaldığından bu yana  Kaç saat duymadım  Birşeyler okuyordum kırıntısız, yankısız  Unuttum  Güzel marmara ve yeşil elma sabah sabah  Olmaz ki  Olmaz ki böyle bir ülkede böyle  Camlı bir bomba gibi bir martı pencereme çarptı  Korktum  Ve artık herşeyden korkuyorum  Gurbette ve kanlı bıçaklı tutkun  Bu nasıl iş bu Cihangir her damarı bir sokak  Bir sokak  Baktıkça gözlerim kanıyor  Kana kana bakıyorum  Zaman: geçmek bilmiyor  Yalnızlığa alışkınım sessizliğe değil  Pazar günlerinden nefret ederim bu yüzden  Bakkal açılmaz çöpçüler bağırmaz bu nasıl cihangir  Güzel Marmara ve yeşil elma  Bulunmaz ki sabah sabah  Ellerin sarsak  Gözlerimdeki çapak sanki bütün sokağı örttü görünmüyor  Hiçbir şey görünmüyor  Yalnız ve soğuk yatağım  Boşlukta süzülüp alçalıyor  Gidip uyumaya kalksam ne olacak  Ne olacak  Zaman: her yerde kedi kuyrukları vardı  Yürümeye korkardım buz üstünde gibi  Basmaya korkardım şimdi nerdeler  Elinin körü ne biçim sabah bu ne biçim pazar  De ki uyudum  Çalmayacak mı telefon kapımın zili  Ağzımda şarabın kekremsi tadı  Karnımda yüzlerce akreple uyusam onlar uyanacak  De ki bir arkadaşım geldi gidelim  Belgrad ormanında kros yapalım dedi- ben mi  Arnavutköyde balık tutalım dedi- ben mi  Önce içelim sonra içelim  Kaçmıyor ya şu istanbul dedikleri  Ah benim evcil kalbim  Artık "hayır" demeyi de öğrendi  Şimdi ne olacak  Bana hergün sokağa çıkma yasağı bana hergün o üç darbeden biri ne bilsin olağan üstü hallerin ta kendisiyim dokuz canlı bir kediyim sekizini yitirdim ne bilsin ayrıca burası cihangir  Kedi diktatörlüğü  Şimdi ne olacak  Kimseler bile gelmiyor bugün pazar  Yalnızlığın eşcinseli mi oluyor yani  Yani cinaslı kafiyeli pazar günleri ey  Sıkıldım şarabım bitti elmadan vaz geçtim uykum yok  Yok üstüne üstlük sigaram da azalıyor  Şimdi sahiden ne olacak  Ben bu kadar geveze değildim eskiden  Bir sıkımlık canım kaldı  Zaman: otobanındayım senin  Yürü ki bir şeyler dönmeye başlasın  Dünya mı olur artık ne olursa olur hayat  Hani İstanbul git git bitmez koca bir şehirdi  Ayağının turabı olayım yürü  Ayaklarımı bitiştirirek uzun uzun ölçtüm  Ve düşündüm ki meselem mi meselim mi tükendi  Neredeyse akşam olacak  Zaman: oydum da gözlerimi sana bıraktım  Yoksa tarihm iydi kanla biçilmişti kaftanım  Ben kaf dağında bir kaptan değilim  Ama bu çırpıntılı şarapsızlık ne olacak  Şimdi ne olacak  Yağmur yağıyor yağmasın  Volta atıyor martılar göğün dört duvarında  " Ne balık, ne de kuş" olabildiğim şu dünyada  Gurbetim bile yok beceremedim  Toprak  Uçaklardan korktum da ne oldu sanki  Onlardan önce çakılıp kaldım yere odama  Meyhanelere geniş mağazalara sayısız  yalnızlıklara ve pazar günlerine  Gömüleceğim bir gün sana toprak  Başımı yukarda tutmaya çalışarak  Ama olmayacak  Kefen param bile  Hep ağır ve aksak  Olmadı bile kanıma alkol düştü payıma küfür  Birer ziynet eşyası gibi şişelerim yığılı evde  Her şişenin dibinde ay parçası bir melek  Dans ediyordu iyi kıvırıyordu kaltak  Cihangir'de Cihangir'de özellikle  Ama neden cinlerim hep tepemde  Alçak  Gidip Neşet Ertaş dinlesene aklını kucağında saklıyarak  Balık görsen aklına rakı gelir önce  Ve bütün yollar bir gün hergün meyhanelere çıkacak  Cihangirde sabah hiç olmayacak  Alkolikler ve eşcinseller giremez yazar  Ev sahiplerinin kapılarında anlarlar kimsin  Nesin adamım buralar sana göre hiç olmayacak  Kalk gidelim çöpçüler süpürsün ıslak  Ve yorgun bedenimizi şarap ve elma kokan  Bedenimizi doktorlar serumla yıkasınlar  Akla sığmayacak halusinasyonlar ellerinde şişelerle  Hastanelerin ziyaretçi saatlerini beklesinler  Ölsem kimsenin umrunda olmayacak  Öyleyse beni alnımdan öpsene toprak  Hayat hiçbir şey değil şiir hiçbir şey değil  İki dirhem bir çekirdek ölüm bile  Hiçbir şey değil  Sokaklara atılmış ölüm  Nereye gitsem ardımdan seğirtir  Mendil satar cam siler ille de bıçak taşır  Ve tiner  Unutmaki sevgilim hayat  Karamsar bir şiirin ilk dizesidir  Peki şimdi ne olacak  Elma yok yok ki şarap  Birazdan tütünüm de tükenir  Ve türkiye'de şair olmak bu değildir  Neydi ki Türkiye'de şair olmak  Dünyaya dürbünle bakmak  Kız tavlamak sanatını masalara höykürmek mi  Salya sümük ağlamak  Ölüm oruçları  Ey bu ülkede  Artık ne sabah ne de akşam olacak  Üç çocuk daha öldü  Yatağında üç kere daha sırtını döndü halk  Elbette elma ve şarap  Elbette elma ve şarap  Üşüdüm üstümü örtsene toprak
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.