Kitap daha çok Türkiye'nin din ile ilgili sorunlarına çözüm arayışları mahiyetinde yazılmış makalelerden oluşan bir kitap. Osmanlı'dan, meşruiyetten, Cumhuriyet döneminden bu yana değişen dini değerler tek tek incelenmiş. Aslında ön okuma yaptım diyebilirim bu okumama çünkü kitabı tekrar elime alıp ince ince irdelemek yazmak istiyorum. Entelektüel birikime sahip bir kitap bana göre.
Aslında din toplumların kaderini belirleyen onlara şekil veren bir olgu bana göre. Çünkü gerçekten Tanrı anlayışı çarpık olan toplumun hiç birşeyi düz olmuyor.
Hasan Onat da işte bu gerçekten yola çıkarak mevcut problemlerimiz olan, mezhepçilik, taklitlik, körü körüne inanma, laiklik, tarikatçılık gerçekleriyle yüzleşip çözüm arayışlarına girmiş. Akılla yoğrulmuş yeni bir uygarlığın, anlayışın kolektif bilincin oluşması için kaleme nakşetmiş.
Önemli bilgiler zira 'sizden uygar bir toplum olmaz' diye bilinçaltımıza işlenen koca puntolu ithamlar karşısında durulabilinsin.
Aslında ülkemizde dinin tartışılıyor olabilmesi de bir sağlık belirtisidir diyen yazar, diğer yandan bunun bilimsel ve gerçekten bilenler tarafından yapılması gerektiğini de savunurak din ile ilgili tüm çıkmazları masaya koyup tartışmaya ve çözüme ulaşmaya kapı aralamış diyebiliriz.