Gönderi

  "Bu çirkin şeylerin yerine ben şeker portakalı fidanını yeğlerim."      "Nerede?"      Gösterdim.      "Ah! Ne güzel bir şeker portakalı fidanı!" diye bağırdı. "Bak, bir tane bile dikeni yok. Hem de öyle kişilik sahibi ki, uzaktan bile şeker portakalı fidanı olduğu anlaşılıyor. Senin boyunda olsam başka şey istemezdim."      "Ama ben büyük bir ağaç istiyordum."      "Düşün, Zeze! Daha çok genç. Seninle birlikte büyüyecek. Günün birinde bir portakal ağacı olacak. İkiniz, iki kardeş gibi birbirinizi anlayacaksınız. Şu dalı gördün mü? Fidanın tek dalı olduğu gerçek, ama sanki sırtına binmen için özel olarak yapılmış küçük bir at."
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.