Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

432 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
İçerik hakkında bilgi vermekten ziyade kitapla tanışmamı ve kitabın bana neler hissettirdiğini elimden geldiğince anlatmak istiyorum.
1000Kitap
1000Kitap
'da sürekli alıntılarıyla karşıma çıkan ve beni sürekli meraklandıran bir kitaptı. Ama bir türlü kavuşamamıştık. Geçenlerde bir sosyal medya plartformunda bu kitaba ve alıntısına rast geldim. Şöyle de bir yorumda bulunmuştum. "Biri hayrına bu kitabı alsın. Bir türlü kavuşamadık." diye yakınmıştım. Çok değil aradan bir saat geçti bir mesaj geldi. Bu kitabı size almak istiyorum kargo adresinizi gönderebilir misiniz? şeklinde. Birinin şaka yaptığını düşündüm. Ama kitap bana ulaştı. Ve 17 günlük bir yolculuğumuz oldu. Kitapta Friedrich Nietzsche'nin hayatından, düşüncelerinden, ümitsizliğinden bahsedilmiş. Okurken "Ya Nietzsche bu kadar da derin düşünülmezki!" "Hayır hayır Nietzsche bunlar benim düşüncelerimdi." diyip kitapta altını çizmediğim yer kalmadı sanırım. (evet bende altını çizenlerdenim. ) Birde Doktor Bruer var. Nietzsche ile girdiği düello takdir edilesiydi. Bir ara hangisi hangisini tedavi ediyordu diye düşünmeye başladım. Okurken aynı zamanda Nietzscheyi araştırdım. bu onu daha iyi tanımama yardımcı oldu. Ve kitabın 2007 yılında çekilmiş filmi olduğunu öğrenince bir hayli mutlu oldum. Önce kitabı okuyup ardından filmi izlemek.. Kitabını okuduğumda hayal ettiğimle filmini izlerken yaşadığım hayal kırıklığını seviyorum. Evet yanlış duymadınız bu hayal kırıklığını seviyorum. Çünkü görüyorum ki hayal gücüm geniş. Kitabı okurken daha özgürüm. Nasıl mı? Hemen şöyle örnek vereyim. Kitapta bir karakter anlatılırken uzun saçlı dediği zaman o uzunluğu ben belirleyebiliyorum. Mavi gözlü dediği zaman o mavinin tonunu ben belirliyorum. Anlayacağınız daha özgürüm. Ama tabi filmde böyle bir şey söz konusu değil. Önümüze konulanları kabul etmemiz gerekiyor. Ama bu filmden zevk almıyorum anlamına gelmiyor elbette. Araştırmalarımdan yola çıkarak Stoa felsefesi ile tanıştım. Hemen düzeltme yapıyorum. Nietzsche sayesinde. Ve bu felsefe akımı çok dikkatimi çekti. neydi savundukları şey? -Anın kıymetini bilmek, geçmişe takılmamak, bugünü pişmanlıklarda bulandırmamak, olaylara bakış açımızı değiştirerek, kendimizi tanıyarak ve limitlerimizi bilip bunu kabullenerek mutluluğa erişilebileceği düşüncesi üzerinde yükselen bir ekol -İnsanları olduğu gibi kabul etmemiz ve bundan keyif almayı öğrenmemiz gerektiğini savunurlar Bu ekol hakkında söylenebilecek çok şey var. Ama ben dileyenler için şuraya bir link bırakayım. kigem.com/zorluklara-kars... En dikkatimi çeken de; Amor fati oldu. Yazgını sev... Bunu bi araştırmanızı öneririm. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu kitap benim hayatımın dönüm noktası oldu. Hiçbir yazarı ya da karakteri
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
kadar sevemem derken ne kadar erken konuştuğumu farkettim. Sanki ben yolunu kaybetmiş bir yolcuydum. Bu kitapta elimden tutup beni bir yerlere kadar getirip "Bundan sonrası sende ........" demiş gibiydi. Evet bundan sonrası bende. "Neden şimdiye kadar okumamışım. Ne kadar geç kalmışım kitaba ve yazara." gibi hayıflanmalar yapmayacağım. Çünkü biliyorum. -Geç kalmamıştım erken de değil...
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,1bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.