Gönderi

" Ama telefonu açmadı. Belki de yemek yiyordu. Banyoda olması da mümkündü. Belki de, kimbilir, gece vakti bir nanahan motosikletiyle sokaklarda son sürat gezinme arzusuna kapılmıştı. Ama Takeo'nun motosikleti yoktu ki. Takeo'nun telefonu acamamasina neden olabilecek tüm durumları düşünmeye çalıştım. Mesela yanıtla tuşuna basacakken, yediği kremalı çörekten ( Takeo bana daha önce en sevdiği tatlının kremalı çörek olduğunu söylemişti ) eline bulaşan yağ yüzünden parmağı kaymış, yanıtla yerine çağrıyı sonlandira basmıştı. Mesela arka cebinde tuttuğu telefonu açmaya çalışmış ama son zamanlarda biraz kilo aldığından poposu büyümüş, cepleri de daralmışti, o yüzden telefonu çıkarmakta zorlanmışti. Belki de tanımadığı yaşlı bir kadın gözlerinin önünde yere düşmüştü. Takeo da kadını sırtlamis hastaneye götürüyordu, yani cep telefonuna bakması mümkün değildi. Ya da adi bir yeraltı çetesi tarafından kaçırılmış, bir mağarada rehin tutuluyordu; telefonunu açmaya çalışsa bile karanlıkta tuşları göremiyordu. "
Sayfa 124Kitabı okudu
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.