Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gâvur Aklı ve Siyaset
Almanya'ya ilk giden Türk işçilerinden biri. Karadenizli. Çalışıyor, çabalıyor ve emekli oluyor. Gurbetin acılarını hafifletmek ve işi- nin zorluklarının üstesinden gelebilmek için fikir zikir işlerine koyulmuş. Kafasında dolaştırdığı büyük problem şu: Bu üstünlüğe nasıl ulaşmış ve Müslümanlar niçin geri kalmış? Bir zamanlar Avrupa'nın ortalarına kadar kılıç sallayan Osmanlı'yı kim, nasıl durdurmuş? Emekli olan arkadaşları bir an önce anavatana kavuşmanın gavur heyecanı ve hazırlıklarına başlamışken onun Frankfurt'ta bir büro tuttuğu duyulmuş. Bir iddia haline dönüşen sorusunu yakınlarına, güvendiği kişilere söylediği zaman iki taraflı tepkiler almış. Takdir etmişler, hafife almışlar. İddia ve soru şuydu: Üçüncü dünya savaşı patladığı zaman nereleri alacağız? O yıllarda Almanya'da hukuk tahsil eden Niyazi Bey bu olayı duyar duymaz çarpılıyor. Hem milliyetçilik damarları kabarıyor,hem de Osmanlı bakıyyesi bu Karadenizli vatandaşına karşı espri ile karışık hayranlık duygularına mani olamıyor. Atlıyor arabaya ve tarif edilen yeri buluyor. Büro harıl harıl çalışıyor. Yoğun bir sigara dumanı. Duvarlarda haritalar, krokiler, harp sahnelerini yansıtan çizimler. Niyazi Bey hemen söze giriyor ve proje hakkında daha fazla bilgi almak arzusunu dile getiriyor. Emekli Türk işçisi bir sempatizan, bir mücahit daha kazanmanın zevkiyle anlatmaya başlıyor. Zaman zaman bir komutan edasıyla eline çubuğunu alarak haritaların başına geçiyor, değişik renklerle boyanmış dost ve düşman birliklerin hücumlarını anlatıyor, stratejik öneme sahip yerlerin özelliklerine vurgu yapıyor... Ders bitiyor, savaş da bitiyor, fethedilen yerler yeşile boyanıyor... Komutan kan ter içerisinde masasına doğru yönelirken Niyazi Bey kafasında dolaştırdığı soruyu fazla rencide edici olmadan nasıl soracağını planlıyor. -Beyefendi diyor; sizi heyecanla dinledim. Türklerin, Müslümanların bu işi bir gün başaracaklarına da inanıyorum. Daha doğrusu ben de bir savaş bekliyorum. Fakat bir endişem var: Gavurlar çok akıllı insanlardır. Siz büyük projenizi uluorta anlatıyorsunuz, bundan haberleri olur ve karşı tedbir alırlar. Zaten bu tür ihtimal hesaplarını onlar bizden çok iyi yaparlar. Niyazi Bey konuştukça Karadenizli emekli işçinin suratı memnuniyetsizlik, sıkıntı ve giderek nefret duygularıyla şekilden şekile, renkten renge giriyor. Daha fazla tahammülü kalmamıştır. -Niyazi Bey seni adam yerine koyduk ve projemizi anlattık. Sen ise gavurun aklından bahsediyorsun. Gavurun aklı olsayar müslüman olurdu!
Biraz Yakın Tarih Biraz Uzak Hurafe
Biraz Yakın Tarih Biraz Uzak Hurafe
·
32 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Mir'at-ı Cünun okurunun profil resmi
Bir amca ile konuşurken bana Einstein'a çok zeki diyorlar zeki olsa müslüman olurdu demisti Bende amcaya Ebu Cehil'den abdal ya da akılsız biri diye bir ifade geçiyor mu amca demistim Birden aklıma geldi Gavur olmakla akıllı olmak zıt olarak kullanmak komik oluyor
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
3 günlük dunyanin derdine düşüp de ebedi saadetini elde edemeyenden daha ahmak kimdir? Kafirler o kadar ahmaktir ki; - Gözleri olduğu halde kördürler. - kulakları olduğu halde sağırdırlar. Doğru ile yanlışı ayırt edemez, Değerliyi değersizden ayıramazlar. Andolsun biz, cinler ve insanlardan 🥀 kalpleri olup da bunlarla anlamayan 🥀 gözleri olup da bunlarla görmeyen 🥀 kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir. (A’raf Suresi 179. Ayet)
Oldi okurunun profil resmi
Aklın Anatomisi
Aklın Anatomisi
Hemşo bu kitabı okumanı tavsiye ederim. Ben pek bişey anlamadım ama. Senin bahsettiğinin karşılığı sanırım "saf akıl" olarak geçiyor.
2 sonraki yanıtı göster
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
En son ki cümle vurucu bir timdi. Elhamdulillah... #60797139
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.