Gençlik aslında oluşturulan bu zeminin mağdurudur. Gençlik; 12 Eylül öncesinin mazlumu, 12 Eylül sonrasının ise mağdurudur. Bu dönemin bedelini Türk gençliği ödemiştir. Türkiye hala gerçek anlamda çoğulcu demokrasiye geçebilmiş değil. Çoğulcu demokrasiye geçişte birçok kesintilerle karşılaşmıştır. 27 Mayıs ve 12 Eylül Türk demokrasisinin tökezlediği alanlardır. 27 Mayıs yaşanmış, bir Başbakan asılmış, arkasından da yıllar sonra kemikleri adadan getirilerek anıt
mezar yapılmıştır. 12 Mart ve 12 Eylül müdahalelerinin Başbakanı Demirel, daha sonra
Cumhurbaşkanı olmuştur. 12 Eylül'ün sonuçları da ortada. Tüm bu darbeler Türkiye'de meselelerin
çözümüne katkıda bulunamamıştır. Darbelerin çözüm olmadığı açıklıkla ortaya çıkmıştır.