O kadar iyi yorumlar almış ki, elime aldığımda beklentim çok yüksekti. Sanırım bu yüzden çok etkilenmedim romandan. Nöro-roman olarak lanse edilmesi ve benim kitapta beyinin çalışma sistemiyle ilgili yeni bir şey ile karşılaşmamış olmam da kitaba yüksek puan vermemi engelledi açıkçası. Hatta kitabın 298. sayfasında şöyle bir cümle var bir kitapla ilgili: "Bir şeye benzediği yoktu kitabın. Yazarın iyi cümle kurma kabiliyeti ve bir miktar sağdan soldan duyduğu bilgileri sentezlediği bir kitaptı sadece." Bence yazar aynen bu hataya düşmüş 'nöro' kısmıyla ilgili :) Sağda solda duyabileceğimiz bilgileri romanın içine yedirmiş sadece, şaşırtıcı bir bilgi yok maalesef.
Roman kısmına gelirsek, genel olarak merak ve aksiyon unsurları sürüklüyor insanı okurken. Ancak bölüm sonlarında sürekli AZ SONRA diye bağıran "çok yakın bir zamanda, asla tahmin edemeyeceği koşullar altında yolları yeniden kesicekti", "neyse ki yakında başkaları da öğrenebilecekti, hem de hayatlarında asla unutamayacakları bir şekilde" gibi cümleler bir noktadan sonra itici olmaya başlıyor; sanki yazar "lütfen okumaya devam et, bak çok heyecanlı olacak" diyormuş gibi hissettirdi bana. Bunu dışında karakter isimleri de çok zorlamaydı. İlyas yerine İlias, Meryem yerine Meryam kullanılması... Hele Tesla var ki daha en başında "yok artık yaa, başka isim mi kalmadı" dedirtiyor. İsimleri karakterlere bir özellik katsa amenna ama o da yok.
Roman havada kalıyor en sonunda, yani bir devamı olacak anlaşılan. Bir ilk roman için riskli bir son olmuş bence.