Gönderi Alıntılamaları

Tasavvufî hayat ve düşünce, sıradan bir vatandaşı olduğu kadar üst seviyede bir entelektüeli de tatmin edebilecek imkânlara ve derinliklere sahiptir. Başka bir ifade ile Nakşî şeyhi, bir aydının -hem de Fransa'da Felsefe doktorası yapmış olan bir aydının- tecessüslerini teskin ve tatmin edebilecek güçte olabilir.
Mustafa Kara
Mustafa Kara
esra v.

esra v.

@eesrra
·
4yıl
"Ruhlarımızın önünde yürüyen o büyük varlığı kaybettim. Acılarım, zamanın ve kaderin kollarıyla kucaklanmayacak kadar engindi. Onun, bende şimdi muamma olan son bakışında melek masumluğu ile İlâhî bir emir birleşmiş gibiydi. Hicap ile ihtarın bir bakışta böyle birleştiğini ömrümde görmemiştim. Peygamberane sakalının üstünde namütenahiye kolayca dalan mavi gözler de kapandıktan sonra sahipsiz kalmıştım. Sanki hakikat ve aşk âleminden atılmış da gölgeler ve yoksul mücrimler dünyasına sığınmıştım. Başım bir taş ocağından alınmış iri bir parça gibi gövdemin üstüne yüklenmişti." ( N. Topçu, Abdülaziz Efendi'nin vefatı üzerine yazdığı "Yıldırımın'ın huzurunda", hikayesinin giriş cümleleri.)
Sayfa 278 - Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları