Cehalet üzerine bir kitap yazma iddiası buram buram zekice bir ironi kokar ve alaycılığa kapı aralar. Cehalet doğası gereği bilgim dışında değil midir? Hakkında hiçbir şey bilmediğim bir şey üzerine -ya da belki, hakkında her şeyi bilmediğim bir şey hakkında- nutuk atıyor olmayayım? Bilinmeyen nasıl bilinir ya da hâlâ bilinmez kalır? Cehaleti anlamaya dair her girişim onu değiştirmek, her başarılı girişim onu mahvetmek anlamına mı gelmeli? Bu sanki biraz görünen gölgemi daha iyi görebilmemiz için üzerine ışık tutmayı teklif etmeye benziyor.