"Döl değil, intikam," diyor Jîr yine yalvararak, içinde dolaşan okların aydınlığında.
"Döl, Jîr, yalnızca döl!.." diyor Kevok, inleyişten haykırışa dönen bir sesle: "Öl Jîr, şimdi öl... Döl, aşkımızla ekeceğim bu tohumu, Jîr!" Kevok şimdi çığlık çığlığa bir stran ya da destan okuyormuş gibi, "senin suyunla ekeceğim. İçimdeki bu sıcaklıkla seveceğim, yeşerecek, büyüyecek... Döl lazım, Jîr, döl!" Kevok bağırıyor, sesi şafağın atmasıyla aydınlanan küçük pencerenin dışına ulaşıyor belki de: "Döl lazım!"