Sıcak bir gündü. Merak ve serüven tutkularını Madam'ın yakınındaki bardaklarda gidermeye çabalayan sinek sürüleri, şarap artıklarında boğuluyorlardı. Ölmüş sinekler diğer sinekleri etkilemiyordu. Kendileri filmiş, ya da o denli uzak yaratıklarmışçasına ölülerine bakıyorlardı. Az sonra aynı şey kendi başlarına geliyor, yazgılarına yenik düşüyorlardı. Sineklerin ne vurdumduymaz yaratıklar olduklarını düşünmek pek ilginçti doğrusu. Sinekler tıpkı saraydaki soylular gibiydi.