Gönderi

Bu adamlar farklı mezheplerin takipçisi olup Kuran'ı muh­telif suretlerde tefsir etmekte idiler. Fakirlere sadaka veriyorlar, kendilerini bin bir itinayla yıkıyorlar, güneşli meydanlarda top­lanıp sohbet ediyorlar, büyüklerinin güzel işleriyle övündükleri bir hayat sürüyorlardı. Hiç olmazsa hayatlarında bir kez Mekke'ye giderek Ka­be'de, kadife perdesi altında duran Hacer-i Esvedi ziyaret edi­yorlardı. Bu seyahat esnasında İslam'ın mensupları yüz yüze geliyorlar, imanlarını tazeliyorlar ve yurtlarına, memleketlerinin büyüklüğü ve müminlerin çokluğu karşısında duydukları derin etkiyle dönüyorlardı. Asırlarca önce İslam Peygamberi bir ateş yakmış ve Arap­lar bu ateşi en uzak noktalara kadar götürmüştü. O zamandan beri bütün İslam ümmeti bir tek gaye etrafında toplanmışlardı: Fetih. İslam fatihlerinin ilk dalgaları İspanya' da Gırnata'ya, bütün Kuzey Afrika'ya, Sicilya'ya ve Mısır'a kadar yayılmıştı. Daha sonraları İsl�m'ın askeri kudreti Araplardan Türklere geçti.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.